Sentence examples of "правде" in Russian

<>
По правде говоря, я радуюсь, словно досрочно освобожденный. Gerçeği şu ki, affa uğramış bir mahkûm gibi coşkuluyum.
Но, пр правде говоря, обожаю жареную курицу. Neyse, doğruyu söylemek gerekirse kızarmış tavuğa da bayılırım.
По правде, акваланг - это не просто хобби. Gerçek şu ki, Scuba sadece bir hobi değil.
Сказать по правде, он та еще сволочь. Dürüst olmak gerekirse, biraz da kalın kafalıdır.
но по правде сказать я тоже хотела ее наказать. Fakat şu gerçek ki onu cezalandırmayı ben de istedim.
Ты никогда не могла смотреть правде в лицо. Sen gerçeklerle yüzleşmeyi hiç beceremiyorsun, değil mi?
Многие легенды основаны на правде. Birçok efsanenin temeli gerçeğe dayanır.
По правде говоря, им следует выложить пятдесят тысяч за улучшение этого дома. Dürüst olmak gerekirse, o eve elli bin dolar civarında yatırım yapmış olmalılar.
Люк, мы так близки к правде. Luke, gerçeği bulmamıza çok az kaldı.
По правде говоря, я этого не сделала. Gerçek şu ki başaramadım ama bunu birlikte başarabiliriz.
Ты притворялся таким слабым, нравственным мелким идиотом, но, по правде, ты просто гребаное ничто! Şu zayıf, ahlâk düşkünü küçük bir pislik gibi davransan da gerçekte ciğeri beş para etmez puştun tekisin.
По правде говоря, немногие в курсе, что он далеко не волшебник. Aslında, bunu çok az insan bilir, ama gerçekten su üstünde yürüyemez.
По правде говоря, я даже горжусь этим. Aslında garip bir şekilde bununla gurur da duyuyorum.
Пытаюсь забыть обо всем этом, по правде говоря. Doğruyu söylemek gerekirse, bütün bu olanları unutmaya çalışıyorum.
Посмотрим правде в глаза. Ты должен быть мужчиной в трико. Kabul edelim, tayt çorap giymek için erkek olmak gerek.
Ладно, по правде говоря... Pekâlâ, gerçek şu ki...
По правде сказать, он хорошо засыпает и без Корицы. Peki, gerçek şu ki, Bence o Tarçın'sız uyuyabilir.
Может, посмотришь правде в глаза? Bir kerecik olsun, gerçeği gör.
Посмотри правде в глаза, Векс, это... Görüyorsun, işin aslı, Vex, bu...
Сказать по правде, мне не нравится с тобой работать. Bak, gerçek şu ki seninle çalışmaktan hiç keyif almıyorum.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.