Sentence examples of "своё дело" in Russian

<>
Он возбудил дело в центральном управлении полиции после получения многочисленных сообщений ненависти в Интернете и угроз убийством. İnternet üzerinden birçok nefret mesajları ve ölüm tehditleri aldıktan sonra emniyet müdürlüğünde dava açtı.
Я просто высказывал своё мнение, и у меня есть право публиковать фотографии в целях улучшения ситуации. Sadece kendimi özgürce ifade ediyordum ve durumu geliştirmek amacıyla fotoğraf yayınlama hakkım bulunmakta.
Сенатор Винтерс немедленно хочет встретиться с Бутом в Капитолии, обсудить дело. Senatör Winters Capitol Hill'de en kısa sürede Booth'la dava hakkında konuşmak istiyor.
Надеюсь этот стрелок сделает своё дело. Umarım o tuttuğumuz tetikçi işini biliyordur.
Почему это дело доверили нам, Скалли? Bu davayı bize kim gönderdi, Scully?
Листон просто делает своё дело, работает методично. Liston sadece işini yapıyor. Sistemli bir biçimde çalışıyor.
Этого тебе достаточно, чтобы открыть дело? Bir dosya açman için bu yeterli mi?
А потом обезьяны взорвали и своё общество! Sonra da maymunlar her şeyi yok etmiş!
Значит, она пересмотрит дело из-за той записи? Trafik videosuna dayalı olarak davayı gözden geçirtecek mi?
Мистер Сонг подписывал своё признание своей рукой? Bay Song itirafını kendi eliyle mi yazmış?
Знаешь, не всегда все дело в доме, машинах. Olay her zaman arabalar, evler, lüks eşyalar değil.
И всё своё оставлю себе. ve de benim olanı bırakmıyorum.
И когда случилась та авария, они вели дело. O araba kazası da bir dava üstünde çalışırlarken oldu.
Отложи свои секс-игрушки и играй с ними в своё свободное время. Seks oyuncaklarını bir tarafa koy ve onlarla kendi boş vaktinde oyna.
Не заводись, дело в том, что наш разрыв еще не закончен. Tamam. Şimdi çıldırma, ama şu ayrılma olayı bir bakıma halâ devam ediyor.
Я просто хочу работу на неполный рабочий день, чтобы накопить денег на своё жилье. Kendi evimi almak için yarı zamanlı bir işe girip para biriktireceğim. - Hazır mısın?
Они знают, что дело хлипкое. Bu davanın zayıflığını bildikleri anlamına gelir.
Они хотели создать что-то своё, добиться уважения к себе. Bilirsin, kendi tarzlarını yapmak, kendi saygınlıklarını kazanmak istediler.
Кому какое дело о ногах? Ne işe yarar ki bacaklar?
Отдай мне своё место. Kendi yerini bana ver.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.