Beispiele für die Verwendung von "Olay" im Türkischen

<>
Olay şahitlik eden birçok görgü tanığından imzalı ifade aldık. У нас есть подписанные показания свидетелей с места преступления.
Ricardo, basın kartına sahip olman sana olay yerine müdahale hakkı vermez. Рикардо, удостоверение журналиста не дает вам право копаться на месте преступления.
Zaten son günlerde evde meydana gelen ilk garip olay bu değil. Это не самое странное происшествие в этом доме в последнее время.
Hamlin o kadar da kötü biri değil. Olay mahkemeye taşınırsa ikinci avukat olacağım ben de... И я буду помощником адвоката, если это дело направят в суд, так что...
Bu muhtelemen şimdiye kadar en çok keyif aldığım olay. Думаю, что это самое веселое событие моей жизни.
Bu olay onu son derece rahatsız etti ve utandırdı. Этот инцидент оставил её крайне обеспокоенной и смущенной.
Sonra onların DNA'sı ile olay yerinde bulduğumuz DNA'yı çapraz karşılaştırma yaparız. Потом провести анализ ДНК и сравнить с ДНК с места преступления.
Olay yerine ilk Barney Fife mı gelmiş? Барни Файв первым прибыл на место происшествия?
Bunun üstesinden nasıl geleceğimi bulmak zorundayım. Öyle ya da böyle, bu olay yukarıya gidecek. Я должен понять, как мне быть с этим делом, отправлять ли его наверх.
Arkadaşınıza da söylemiştim, bu ofis "olay" dan çok az etkilendi. Bu yüzden satılıyor. Как я сказала вашему коллеге, офис едва был затронут инцидентом, поэтому он уже продается.
Olay yerinde DNA'sını bulduk, ona silah satan adam tanığımız ve makul bir sebep var. Есть ДНК с места преступления. Есть очевидец, который продал ему оружие. Есть правдоподобный мотив.
Devriyeler olay yerine vardı ve vurularak öldürülen bu beyaz erkeği buldular. Приехавший наряд обнаружил в указанном месте белого мужчину, его застрелили.
Görünüşe göre bulduğum sembol birkaç gündür bir sürü olay mahallinde görülmüş, hepsi çoklu cinayetler. Последние пару дней такой символ находят на местах преступлений, где были совершены массовые убийства.
Bu son olay sizin için en önemlisi mi? Вас больше всего беспокоит этот самый последний случай?
Nao-kun'un annesi lafı o olay hakkında döndürüp dolaştırıyor Moriguchi hocayı suçlayıp duruyordu. Мать Нао просто смаковала подробности того случая и продолжала обвинять учителя Юко.
Aynen öyle görünüyor. İlk olay olduğunda Northam Kadavra Laboratuarına erişim hakkı olan öğrencilerin listesini inceliyorum. Я раздаю списки студентов, имевших доступ к анатомической лаборатории, когда случился первый инцидент.
Bu korkunç olay hakkında Abbot Alcuin'in size yazdığı mektup burada. В этом письме аббат Оукен пишет об этом ужасном событии.
Oswald Danes'in hayatta kalmasının çok daha büyük bir hikayenin içindeki, ilk olay olduğu ortaya çıktı. То, что Освальд Дэйнс выжил, стало первым случаем в череде гораздо более интересных событий.
Korkarım bu olay her şeyi tekrar hatırlatacak. Боюсь, эти события вернули забытые воспоминания.
Korkunç olay, Salem Paladyumunda temizlik görevlisi olarak çalışan Donald Felix tarafından bulundu. Ужасная сцена обнаружил рано утром Дональдом Феликсом, дворником, на сцене Салема.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.