Sentence examples of "стало больше" in Russian
Стало быть, я потерял с тобой немного времени. Больше я не могу его терять.
Her neyse, senin için o kadar zaman israfı yaptım ki daha fazla zaman kaybetmeyeceğim.
Но сейчас бенгальцы, которые так любят кино, больше не ходят в кинотеатры, те закрываются один за одним, а на их месте строятся новые торговые центры.
Popüler kültür yeni bir film oynamaya başladığında yıldızların duruşlarını ve giyimlerini taklit etmeye dayanırdı. Ama şimdilerde Bengalli sinemaseverler artık salonları doldurmuyor ve ülkenin cinema salonları birer birer kapanıyor ve yerlerine alışveriş merkezleri dikiliyor.
Сохранить память о геноциде с требованием его признания Турецкой республикой, юридической наследницей Османской империи, стало в прошлом веке, по сути дела, не только частью жизни, но и частью национальной принадлежности каждого армянина.
Soykırımın anımsanması ve Osmanlı İmparatorluğu'nun resmi vârisi Türkiye Cumhuriyeti'nden tanıma talebi, son yüzyılda neredeyse her Ermeni'nin hayatının ve özdeşliğinin bir parçası oldu.
В своем блоге Valerie пишет, что ее больше не удивляет повторение старых антииммиграционных доводов, и советует ознакомиться с несколькими книгами, чтобы понять более широкий контекст проблемы:
Valérie artık sürekli aynı göçmenlik karşıtı söylemin kullanılmasına şaşırmıyor. Tartışmayı genişletmek için bloğunda bir okuma listesi tavsiye ediyor:
октября местный суд приговорил похитителя к шести годам заключения, что стало первым уголовным делом, выдвинутым против похитителя невесты в Кыргызстане после обретения независимости.
Bunun üzerine Ekim'de yerel bir mahkeme, kaçırana altı yıl hapis cezasi verdi ve bu, Kırgızistan'ın bağımsızlığını ilan etmesinden bu yana kız - kaçırma'ya karşı açılan ilk suç davası oldu.
Афганские родители очень требовательны по отношению к своим детям и никогда не упускают случая, чтобы напомнить им: всегда есть кто - то, кто преуспел больше.
Afgan aileleri çocuklarından hep en iyiyi beklerler ve mesele, çocuklarına bir yerlerde bir başkasının daha iyi şeyler yaptığını söylemeye gelince hiç bir şansı kaçırmazlar.
Или он умерил свой пыл, когда сердце стало отказывать?
Louis sünger gibi içerdi kalbinin zorlamasıyla belki biraz azaltmış olabilir.
Вы можете увидеть больше на странице Кэрри Бэлл в Facebook.
Daha fazlasını Beyond Words Facebook Sayfası'nda görebilirsiniz.
Мы полагаем, что они помогут привнести больше креативности, создать больше инноваций и больше открытых обществ.
İnanıyoruz ki bu prensipler daha yaratıcı, üretken ve açık toplumlar yaratmaya yardımcı olacaktır.
более чем человек в Белоруссии, стране, больше всего затронутой катастрофой, имеют проблемы с щитовидной железой, спровоцированные чернобыльской радиацией, и более миллионов людей живут в районах страны с высоким риском заражений.
Faciadan en çok etkilenen ülke Belarus'ta Çernobil radyasyonu nedeniyle 00'den fazla kişi tiroit problemi yaşıyor, milyondan fazla kişi ise yüksek bulaşma derecesindeki bölgelerde bulunmakta.
Ваша вежливость, сэр, убивает меня больше, чем ваша дискриминация.
Nezaketiniz efendim, canımı ayrımcılığınızdan daha çok acıtıyor.
Например, что - то вроде: "Думаешь, мне больше нечем заняться, кроме как быть в тебя влюбленной?".
Belki şöyle bir cümleyi: "Sana âşık olmaktan başka yapacağım daha iyi bir şey olmadığını düşünüyorsun."
То, что они придумали в этот день, оказалось больше, чем просто забава.
Ama o gün elde ettikleri şey eğlenceden çok daha fazlasıydı.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert