Sentence examples of "так высоко" in Russian

<>
Почему старики носят брюки так высоко? Yaşlılar neden pantolonlarını fazla yukarı çekerler?
Я вижу, почему Уолтер и Оливер так высоко оценивают Ваши способности. Walter ve Oliver'ın neden yeteneklerinize dahi bu kadar yüksek değerlendirmesi olduğunu anlıyorum.
Ловкие хоббиты - забрались так высоко! Becerikli Hobbitler, buraya kadar çıkmışlar.
Приятно знать, что планка установлена так высоко. Çıtayı bu kadar yükselttiklerini bilmek güzel bir şey.
Чтобы поднять её так высоко нужно не менее трёх человек. O kadar yükseğe kaldırmak için en azından üç adam gerekmiştir.
И тогда папа так высоко подпрыгнул и закинул мяч. Sonra babam, 5 metreye sıçradı ve topu smaçladı.
Совершенно неожиданно один высокий джентльмен так высоко подпрыгнул что просто выхватил эту штуку из воздуха. Aniden büyük beylerden biri o kadar yükseğe sıçradı ki topu havada armut toplar gibi tuttu.
Давай не будем задирать планку так высоко. Çıtayı o kadar da yüksek tutmayalım canım.
Йода так высоко ценит вас. Yoda sana büyük hayranlık besliyor.
Как он взлетел так высоко? Bu kadar yükseğe nasıl çıkabiliyor?
Молодая цыганка как-то испытала это на мне. Я чуть не пробил потолок - так высоко я прыгал. Bir keresinde, genç bir çingene kızı denemişti onu öyle sıçramışım ki, başım neredeyse tavana çarpıyordu.
Лили ведет игру так высоко и могущественно, но взгляни на нее. Lily kendini bir şey zannediyormuş gibi davranıyor, ama şu haline bakın.
Из-за этого ее температура поднялась так высоко? O yüzden mi ateşi bu kadar yükseldi.
Так высоко поднял планку, что теперь ее никому не присуждают. Çıtayı öyle yükseltti ki, o zamandan beri ödül bile vermiyorlar.
Поэтому о вас так высоко отзываются. İnsanlar bu yüzden sizden övgüyle bahsediyor.
Что вы оцениваете свои шансы очень высоко, если Том Доукинс самоустранится? Tom Dawkins'in kendi kendini imha ettikten sonra senin şansının çok yüksek olduğunu?
Говорят, я так хорошо описываю смерть, что некоторые из вас даже аплодируют мне в конце. Ölüm hakkında o kadar güzel konuştuğumu söylüyorlar ki, bitince alkışlıyorlar bile.
Как высоко он взлетит? Ne kadar yükseğe çıkacak?
Пер (так же как Тревис Рэндел) был вовлечен в продвижение войск на на Сектор Газа, но с тех пор другие причастные к этому журналисты спокойно заезжали и выезжали из Египта без проблем. Per bana Mısırdayken çok yardım etmişti, bence harika bir gazeteci. Görünüşe göre Kahire muhalif gazetecileri ülke dışında tutmaya karar vermiş.
Мы забрались слишком высоко. Çok yükseğe çıktın dangalak.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.