Sentence examples of "emin" in Turkish

<>
Ayrıca bir daha öldürmeye meyilli olduğundan da emin olmalıyız. А еще надо убедиться, что он убьет снова.
Bu durumda gerizekalı olan nasıl ben oluyorum tam emin değilim. Не уверен, что именно я тупица при таком раскладе.
Bu gece beni dövüşe sok, emin olmak için bir şeyler bulayım. Проведи меня сегодня на бой, и тогда мы точно это узнаем.
Evet, üst katlarda hiç kimse olmadığından emin misiniz? Да, уверены, что на верху никого нет?
Bayılmam, çünkü zarafetle düşeceğimden emin değilim. Ve amonyak tozu kullanmam, çünkü insanın gözlerini şişiriyor. Я никогда не падаю в обморок, потому что не уверена, что это будет грациозно.
Bay Quinlan, kesin emin olmak istiyorum. Мистер Квинлан, я хочу знать наверняка.
Onu ziyarete gitmeden önce, onun evde olduğundan emin olmalısın. Прежде чем идти его навещать, убедись, что он дома.
Onun oynadığı spordan emin değilim ama bana iyi bir TV gibi geldi. Не знаю, что это за спорт, но для ТВ хорошо.
Jack Turner kendinden çok emin görünüyor. Джек Тёрнер кажется уж слишком уверенным.
Birçok tarayıcı, SSL sertifikasının güvenilen sertifika otoriteleri tarafından imzalandığına ve sertifikasının hala geçerli olduğuna emin olmak için web sunucuların kimliklerini doğrular. Большинство браузеров проверяет идентификационные данные веб-сервера, чтобы удостовериться, что сертификат SSL подписан доверенным центром сертификации.
Kimseyi teşhis etmedim ben. Tanıdığımı sandığım birine benzettim sadece. Ama emin olamadım. Он просто выглядит как один мой знакомый, но трудно сказать наверняка.
Test edeceğiz ve her şeyin güvenli olduğundan emin olacağız. Мы сделаем тесты и убедимся, что всё безопасно.
Bombanın tamamen patladığından emin olmak için, diğer bütün parçaları bulmak isteyeceklerdir. Пусть поищут другие части устройства или убедятся, что бомба взорвалась полностью.
Ve sen yanımda olursan, kendimi güçlü kendinden emin ve sert hissederim. И с вами, я чувствую себя сильной, уверенной, решительной.
Ama iş ortağım buranın planlarını görmek istiyor. Sadece her şeyin yolunda olduğundan emin olmak için. Но вот мой партнёр хотел бы увидеть планы, чтобы убедиться, что всё тип-топ.
Sen de neden bu kadar emin olduğumu sormuştun? И ты спросил, почему я так уверен.
Emin olduğumuz bir şey varsa, o da Jimmy'i istediği. Единственное, что мы точно знаем он хочет смерти Джимми.
Jim'in de dediği gibi, bazen kendimizden emin olamıyoruz. Как говорит Джим, мы и сами не уверены.
Bu kadar çok kitap almak istediğinden emin misin? Ты уверена что хочешь взять так много книг?
Yani, neden boşandıklarından tam olarak emin olmak istiyorsun. То есть ты хочешь точно знать почему они развелись?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.