Sentence examples of "что ей" in Russian

<>
Мы всё твердили, что ей свыше было дано спастись. Devamlı, hayatta olduğu için ne kadar şanslı olduğunu söylüyorduk.
Что ей нужна услуга. Bir iyiliğe ihtiyacı olduğunu.
Эшли, спроси приведение, что ей надо, чтобы мы продолжили? Ashleigh, hayalete ne istediğini sorar mısın? Verelim de işimize bakalım.
Утром мне позвонили, сказали что ей очень плохо. Bir gün telefon çaldı ve ağır hasta olduğunu söylediler.
Наверняка она его покрывает, боясь, что ей сломают шею как той вороне. Muhtemelen o kargaya yaptığı gibi onun da boynunu kıracak diye korktuğu için onu koruyor.
Вы станете отрицать, что ей лучше всего удаётся убивать и калечить? Elinden gelen en iyi şeyin cinayet ve sakat bırakmak olduğunu söyleyemez miyiz?
Мне также сказали, что ей сюда звонили. Başka birisi de buradan bir telefon aldığını söyledi.
Если её спросят об этом, что ей ответить? Biri bu konu hakkında soru sorduğunda ona ne söyleyebilirim?
Несмотря на жестокие времена, люди пытались сделать всё, что было в их силах, чтобы вести нормальную жизнь даже в оккупированной нацистами Украине, когда Вторая мировая война бушевала на всех фронтах. Dönem ne kadar zalim olsa da, her cephede hırçınlaşan İkinci Dünya Savaşı ve Nazi işgalindeki Ukrayna'da bile insanların normal bir hayat sürebildiğini gösteriyor.
Как можно молчать, когда знаешь, что эти преступления против человечности совершаются по вине ужаснейшего экономического курса? İnsanlığa karşı işlenilen bu suçların ekonomik bir gündem yüzünden olduğunu bilerek nasıl sessiz kalınabilir?
Ситуация с протестами в регионе вскоре, возможно, серьезно ухудшится в связи с тем, что несколько дней назад правительство одобрило строительство плотины на Бараме. Birkaç gün önce Baram Barajı'nın inşasına başlanması için devletin karar vermesi üzerine protestoların yoğunlaşması bekleniyor.
Далее они объясняют, что их цель "показать город, который, несмотря на руины, представляет собой прекрасные руины": Ama amaçlarının "şehrin harabe olduğunu ama güzel bir harabe olduğunu" göstermek olduğunu da ekliyorlar.
Что должно вызвать это изменение? O değişikliği ne getirmeli?
В конце ленты Дональд Дак просыпается и понимает, что все это было лишь страшным сном, и он все еще живет в Америке. Çizgi filmin sonunda, Donald Duck bunun bir rüya olduğunu ve aslında Birleşik Krallık'ta yaşadığını fark etmek için uyanıyor.
Мы полагаем, что они помогут привнести больше креативности, создать больше инноваций и больше открытых обществ. İnanıyoruz ki bu prensipler daha yaratıcı, üretken ve açık toplumlar yaratmaya yardımcı olacaktır.
Алкмин уверил, что ученики будут зачислены на учебный год в своих школах (который в Бразилии проходит с марта по декабрь). eğitim - öğretim yılı için (Brezilya'da Marttan Aralığa kadar sürer) mevcut okullarındaki kayıtlarının güvence altında olduğunu temin ediyor.
Мы полагаем, что свободный и открытый интернет может сделать мир лучше. İnancımız dour ki özgür ve açık bir İnternet daha iyi bir Dünya yaratacaktır.
Исследования Nature Climate Chang показали, что изменения погоды уже ограничили трудоспособность людей в Индии. Doğa İklim Değişikliği ile ilgili bir çalışma, artan hava sıcaklığının şimdiden Hindistan'da işgücünün kapasitesinin düşmesine neden olduğunu ortaya koydu.
Мы африканцы не потому, что родились в Африке, мы африканцы потому, что Африка живёт в нас. Grazia SA bir Afrikalı olmanın ne anlam ifade ettiği hakkındaki düşüncelerini açıkladı ve Afrika ile ilgili 'dokuz bilinmeyen gerçek' adında bir link paylaştı:
Думаю, что виновата обстановка в кинотеатрах. Ama bunları bile ortamın kötülüğü yüzünden gidip ailemizle izleyemiyoruz.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.