Sentence examples of "что я лгу" in Russian

<>
Она думает, что я лгу? Bu şey yalan söylediğimi mi düşünüyor?
Если я лгу, пристрели меня. Yalan söylediğim ortaya çıkarsa vur beni!
"Мам, тебе не понравится то, что я собираюсь сказать, но я все равно это скажу. "Anne, söyleyeceğim şey hoşuna gitmeyecek, ama bunu söylemek zorundayım.
Ты никогда не лжешь. А я лгу. Sen yalancı değilsin, ama ben öyleyim.
Я думаю, что я не одинока, когда говорю, что чувствую себя бессильной. Her şey Twitter'da bir haber tweetinde Sahir Abu Namous'un hikâyesini okurken başladı.
Думаете, я лгу? Yalan söylediğimi mi sanıyorsun?
То, что я успел увидеть во время этих мероприятий, удивило меня до глубины души: правительство даже не пытается начать переговоры с протестующими, но немедленно использует все доступные способы для подавления выступлений. Bu gösterilerde gözlemlediklerim beni hâlâ şaşırtmaya devam ediyor: Yöneticiler göstericilerle oturup konuyu tartışmak yerine, enerjilerini göstericilerin seslerini bastırmaya harcıyorlar. Nisan'te Taipei eylemi sırasında polis tahliyeye başladı.
Пусть я лгу и там нет никакого ядозуба. Tamam, yalan söyledim. Altında zehirli kertenkele yok.
Представьте, после всего, что я пережила, мне все еще снятся кошмары, в которых я теряю свой паспорт, и я просыпаюсь в ужасе. Düşünün, yaşadığım bütün olaylardan sonra hala pasaportumu kaybettiğimi rüyalarımda görüyorum, dehşet içinde uyanıyorum.
Малыш, ты думаешь я лгу? Bebegim, sence ben yalanci miyim?
Сейчас все мое сопротивление состоит в том, что я держу арабскую книгу в аэропорту. Şimdi en büyük direniş eylemim, bir hava alanında Arapça bir kitabı elimde tutmak haline geldi.
Если я лгу насчет видеозаписи, то откуда знаю серийный номер камеры, на которую снимался допрос? Çünkü eğer bir dijital kaset hakkında yalan söylüyorsam, sorguda kullanılan kameranın seri numarasını.... nasıl bilebilirim?
Должна признаться, что я узнала о Чилапе, также как и Айотцинапе из новостей об их погибших, жестоко убитых и исчезнувших людях. Los Rojos suç örgütü üyelerini arayan ve dört gün önce ilçenin yönetimini ele geçiren kişiler en az kişinin daha kaçırılmasından sorumlu.
Так ты думаешь я лгу? Sence yalan söylüyor olabilir miyim?
Потому что я испортила всем вечер? Herkesin gecesini berbat ettiğim için mi?
Хочешь узнать, почему я лгу о подобных вещах, белый? Böyle bir konuda neden yalan söylediğimi bilmek ister misin beyaz adam?
А поскольку вы все прекрасные и трудолюбивые люди, я скажу вам, что я сделаю. Bu kadar iyi ve çalışkan olduğunuz için, ne yapaağımı söyleyeyim. Bu gece bütün biletler bedava.
То что я ищу в ассистенте, у тебя нет. Neden? Çünkü bir asistanda aradığım özellikler, sende yok.
Это потому, что я здесь с серьезным поручением делового характера. Çünkü buraya iş için önemli bir konu hakkında konuşmak için geldim.
Так что я вышла из машины, подошла к номеру, и заглянула. Ben de arabadan çıktım, eve doğru gittim, şöyle bir göz attım.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.