Sentence examples of "çalışma alanı" in Turkish

<>
Geçit odasında bir çalışma alanı kuruldu. В зале врат сделан распределительный пункт.
CMR'ının çalışmadığını söylediler ama her ihtimale karşı bu "düzenleyici" geçersiz bir çalışma alanı oluşturacak. Говорят, что твой передатчик не работает, но на всякий случай этот обруч обнулит его.
Burası onun çalışma alanı. Вот её рабочее место.
Çalışma alanı yasası Bandar'ın bütün nükleer tesisleri denetleme yetkisi veriyor ama... Рамочная программа предусматривает разрешение Бандара инспектировать все ядерные объекты, но...
Çalışma alanı ihlali söz konusu. Это вторжение в рабочее пространство.
tüketiciler için Windows Live (önceden duyurulan Office Live Çalışma Alanı yerine), ticari kullanıcılar için Microsoft SharePoint veya Microsoft Çevrimiçi Hizmetleri ile. через Windows Live (вместо раннее анонсированного Office Live Workspace), или через Microsoft SharePoint и Microsoft Online Services для бизнес-пользователей.
Çocuk ve gençlerin ihtiyaçlarına yenilikçi bir yaklaşım Dijital teknolojinin yeni ve yaratıcı şekilde kullanımı Devlet kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve teknoloji uzmanları ile birebir çalışma olarak belirlenmiştir. Инновационный подход к удовлетворению потребностей детей и молодёжи Новое и креативное применение цифровых технологий Совместная работа с государственными ведомствами или учреждениями, организациями гражданского общества или новаторами в области технологий.
Çabuk olun, boşaltın alanı! Ну же, освободите территорию!
Böylece hareket etme özgürlükleri, okuma şansları ve ev dışında işte çalışma olanakları yok edilmekte. В итоге они теряют свободу передвижения, шанс на образование и, в большинстве случаев, право на работу вне дома.
Bahsettiğin yer savaş alanı. Это зона боевых действий.
Mültecilerin çalışma izninin olmamasıyla birlikte çoğunun kamptan ayrılma hakkı da yok. Беженцы не имеют права работать, и очень немногие имеют право покидать лагерь.
Bir inşaat alanı olabilir. Возможно, строительный участок.
Bu durumda, yaşındaki Tacik göçmeninin Moskova'nın hemen dışındaki göçmen bürosundan çalışma izni için zorlu süreci tamamladıktan kısa süre sonra Nisan gününün erken saatlerinde ölümünün ülke çapındaki sosyal medya kullanıcıları tarafından yankılanma hikayesi şaşırtmadı. Учитывая этот контекст, не удивительно, что история - летнего таджикского мигранта, умершего рано утром апреля после завершения сложного процесса получения патента на работу в миграционном центре рядом с Москвой, нашла глубокий отклик у пользователей социальных медиа в стране
Bir barı, mutfağı ve büyükçe alanı var. Там есть бар, кухня, хорошая площадь.
Sanırım bu yüzden çalışma odasını evin bu tarafında seçmiş olmalı. Думаю, поэтому он выбрал для кабинета эту часть здания.
iyi bir kamp alanı bulalım. Нужно найти место для стоянки.
Çalışma hafta sonları ve akşamları. Работа по выходным и вечерам.
Bu alanı sana bırakıyorum. Эту территорию оставлю тебе.
Beni korkutmaya çalışma sakın. Не пытайтесь угрожать мне.
Bu bir çeşit miting alanı gibi görünüyor. Это похоже на какое-то место для встреч.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.