Sentence examples of "önemli birisi" in Turkish
Suriye ve Irak'ta önemli petrol kaynaklarını IŞİD'in ele geçirmesiyle birlikte Xi Jinping'in hükümeti geniş bölgede kendi petrol kaynaklarını güvence altına almak isteyecektir.
Правительство Си Цзиньпиня надеется сохранить и защитить свои поставки нефти в регионе, где боевики ИГИЛа сейчас контролируют важнейшие нефтяные ресурсы в Сирии и Ираке.
En büyük zorbalıklardan birisi, icracı bakanlıklardan birinin hatası ile kamu hizmeti çalışanları tarafından yapılıyor.
Члены госслужбы исполнили один из величайших актов запугивания под надзором самого министра.
Sosyal medya kullanıcıları başlıca anıtların ve önemli sit alanlarının önce - sonra görüntüleri paylaştılar.
Пользователи социальных сетей начали публиковать фото главных монументов и важных объектов до и после землятресения.
Birisi biraz peynir bulsa iyi olur çünkü bir fare * yakaladık.
Кому-то пора принести сыр, а то у нас завелась крыса.
yüzyılın ortalarına doğru, kıtada bulunan diğer toplulukların tersine, Kuna'nın Yala köyünde albino bebeklerin doğumunda önemli bir artış yaşandığı açıktır.
В середине прошлого века отмечается значительный рост появления детей альбиносов в районе Куна Яла, однако в континентальных сообществах дела обстоят не так.
Takipçiler cümlelerin tamamına aşina oldukları için, bu sanatın en önemli unsuru çok çok daha önemli hâle geliyor:
Теперь, когда фанаты поставляют% предложений, остается важнейший элемент этого искусства:
Ama birisi gerçekten cinayet işlemek istese, burası ideal bir yer olurdu.
Конечно, если кто-то задумает убийство, то это очень подходящее место.
Kamboçya'nın sömürge dönemi tarihinin yanı sıra zengin kültürü ile ilgilenenler için bu koleksiyon önemli bir kaynak olmakta.
Это очень ценные ресурсы для тех, кто хотел бы узнать больше не только о колониальном прошлом Камбоджи, но и о богатой культуре королевства.
Bu cuma, Nisan günü dünyadaki tüm Ermeniler için önemli bir gün.
апреля, пятница - важный день для армян всего мира.
Birisi, herkesin iyiliği için zor bir karar vermeli.
Кто-то должен был принять это решение ради высшего блага.
Birisi, onun kıyafetini beğenmedi. Ve bir bıçakla keserek çıkardılar.
Кому-то не понравился его наряд, и его срезали ножом.
Resim Haberleri'nden birisi, Dr. Wells bir olayda şüpheli diye Iris'in aklına girmiş. Ne olayında?
Кое-кто в газете вбил Айрис в голову, что в докторе Уэллсе есть нечто подозрительное.
Tarihi değiştirecek her ne yaptıysa, daha önce varıp onu durdurmamız çok önemli.
Это важно, остановить его до того, как он изменит ход истории.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert