Sentence examples of "üzerinde bulunan" in Turkish

<>
Bu silahın üzerinde bulunan parmak izlerini tanımlayabildiniz mi? Вы сумели опознать отпечатки пальцев на этой винтовке?
Bu yazı, kurbanın üzerinde bulunan mektuptan. Это текст письма, найденного у жертвы.
Kurbanın üzerinde bulunan eşyaların listesi. Список вещей найденных у жертвы.
Kromozom 17 üzerinde bulunan genlerden bazıları: Некоторые гены на хромосоме 17:
NGC 2346, Tekboynuz takımyıldızı gök eşleği üzerinde bulunan gezegenimsi bulutsu. NGC 2346 (другое обозначение - PK 215 + 3.1) - планетарная туманность в созвездии Единорог.
Kromozom 11 üzerinde bulunan genlerle ilgili olan hastalıkların bazıları: Ниже перечислены некоторые гены, расположенные на 11-й хромосоме:
Kromozom 12 üzerinde bulunan genlerden bazıları: Hastalıklar. Kromozom 12 üzerinde bulunan genlerle ilgili olan hastalıkların bazıları: Ниже перечислены некоторые заболевания связанные с генами расположенными на хромосоме 12:
Kromozom 19 üzerinde bulunan genlerle ilgili olan hastalıkların bazıları: Ниже перечислены некоторые гены, расположенные на 19-й хромосоме:
Kadının takıları hala üzerinde. Все драгоценности на ней.
Cihatçılıkla mücadelede düğüm noktası olan Cibuti, kötü ekonomi ve aşırı kalabalıklaşma ile karşı karşıya ve ülkede konuşlu bulunan yabancı kuvvetlerin harekete geçmemesi durumunda yıkılabilir. Переживая чрезмерное перенаселение и слабую экономику, Джибути, ключом в борьбе с джихадизмом, может рухнуть, если внешние силы, находящиеся там, не смогут принять необходимых действий.
Üzerinde taze toprak var! На ней свежая земля!
Doğada bulunan şeylerden işte ya. что-нибудь на природе найти можно?
Demek dava üzerinde birden fazla KCIA takımı çalışıyor. Сколько же агентов КЦРУ работает над этим делом?
Hangi hayvanın dışkısının geri sıçramada bulunan kanıta en iyi uyduğunu görmek için. Doğru? Чтобы найти экскременты животных которые лучше соответствуют частицам, найденным в области рикошета.
Üzerinde kürk bile var. На нём даже мех.
Henüz değil, ama bulunan parçalar ve yılları arasına aitmiş. Пока нет, но найденные ими монеты датируются и годами.
Ben olsam bunun üzerinde çalışırdım. Я бы поработал над этим.
Evet şu an Corfu koridorunda bulunan bir efsane. Миф, который сейчас хранится в проходе Корфу.
Mangaların üzerinde mi çalışıyordun? Работал над своими мангами?
Bugün o jüri odasında bulunan onca insan arasından beni seçti. Из всех находящихся в том зале он выбрал именно меня.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.