Sentence examples of "şef" in Turkish

<>
Bir düşün. Şef O'Brien iletişim rölesini tamir ettiğinde gerçek dünyada neler olduğunu duymuştuk. Когда шеф починил коммуникационное реле, мы смогли услышать, что происходит в реальном мире.
LAPD, Yardımcı Şef William Pope. Помощник шефа полиции Лос-Анджелеса Уильям Поуп.
Şef görevleri kendi insanları arasında dağıttı. Начальник распределил задания между своими людьми.
Lucas Reem 'larda şef bıçağı kullanıyordu. Лукас Рим использовал нож шеф-повара в -х.
Ve hayalimde, bir Kızılderili şef bana "Izzy dans etmek ister misin?" А в моих фантазиях он был индейским вождём, и он сказал бы мне:
Şef mühendis, Binbaşı Geordi La Forge. Главный инженер, лейтенант-коммандер Джорди Ла Фордж.
Bu müdürlükte benim şef olmayı hak ettiğim kadar sen de baş dedektif olmayı hak ediyorsun. Ты заслуживаешь быть главным детективом так же, как я заслуживаю быть шефом нашего отдела.
Şef Fischer seni görmek istiyor. Капитан Фишер хочет тебя видеть.
Şef Delgado, cesedin kimliğini bu kadar çabuk nasıl çözebildiniz? Командир Дельгадо, как вы смогли так быстро опознать тело?
Şef sizin için özel bir yemek hazırladı Majesteleri. Шеф повар приготовит особый ужин для Вашего Высочества.
Derek, özür, değilim ama değil mi Elite şef. Дерек, мне жаль, но ты не элитный шеф-повар.
Ama bir gün şef cerrah olacaksın. Но когда-нибудь ты станешь шефом хирургии.
Merhaba Şef, Jay'in kayıp teknesinden haber var mı? Эй шеф, что там с пропавшей лодкой Джея?
Şef Holden'ın ölümüyle ilgili bir şey mi buldunuz? У вас есть что-то насчет смерти шефа Холдена?
Şef, bize bunun öncelikli olduğunu söylediğinde, bunun öncelikli olduğunu farz ederim. Когда начальник говорит, что это приоритет, значит, так и есть.
Bugünün açılış haberi, ünlü şef Susanna Gabey'in davasından geliyor. Kendisi kocasını öldürme suçuyla karşı karşıya. Вступительная речь на слушании по делу знаменитого шеф-повара Сюзанны Габей, обвиняемой в убийстве своего мужа.
Şef bütün aksam ona tuhaf tuhaf baktı. Шеф на неё странно смотрит весь вечер.
Şef Kang Sun Woo'nun yemeği çok daha sıcak ve içten. Блюдо шефа Кан Сан У дарит особый уют и тепло.
Fabrikada şef ve çalışanlar bizi kabul salonunda sıcak bir şekilde karşıladılar. На фабрике, нас тепло встретили в гостиной начальник и рабочие.
Şef Holden kendi restoranını kurmak için, 000 dolar kazandı. Ну, шеф Холден выиграл тысяч на открытие своего ресторана.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.