Sentence examples of "Bağlantı" in Turkish

<>
İki suç arasında bir bağlantı bulmaya çalışıyoruz. Мы пытаемся найти связь между двумя преступлениями.
Sadece açığa kavuşsun diye soruyorum, kız ile Rusk arasında bir bağlantı olduğunu mu düşünüyorsunuz? Задам банальный вопрос: не рассматриваете ли вы возможность какой-то связи между Раском и девочкой?
Çok riskli. Bağlantı kurmak için bir saatiniz var. У тебя есть час, чтобы установить контакт.
Hollow Sky'la alakalı olduğunu söylemiyorum ama bir bağlantı olmalı değil mi? Пустые Небеса напрямую ответственны, но должна же быть какая-то связь?
Elimizdeki tek eksik parça onu Daniel'ın cesediyle doğrudan ilişkilendirecek bir bağlantı. Теперь нам надо установить прямую связь её с трупом Даниэля Гарридо.
Beyninden bilgiyi almak için anlık bağlantı kurmaları gerekiyor. Для получения информации нужна живая связь с мозгом.
Isaac ve Frankie arasındaki bağlantı ne? Есть связь между Айзеком и Фрэнки?
Trisha Seward ile Mills arasında bir bağlantı yok. Между Тришей Сьюард и Миллсом нет никакой связи.
Ve elimde eşin Amy ile onlar arasında bir bağlantı olduğuna dair kanıtlar var. А у меня есть улики, которые связывают твою жену Эми с ними.
Hastalarınız arasında bir bağlantı var mı? А между пациентами есть что-нибудь общее?
O an Norman bilinç kaybı yaşamamış olsa da sana göre bir bağlantı var. Даже если Норман не отключался сегодня, вам кажется, все это связано.
Eğer Kaptan, bunun hakkında düşünürseniz, bağlantı kurduğumuzda, etnik çatışma diye bir şey yoktu. Если задуматься, капитан, когда мы были связаны, у нас не было этнических конфликтов.
Çünkü biliyorlardı ki, o kovanlar suç mahalliyle onlar arasında bağlantı oluşturacaktı. Они знали, что эти гильзы могут связать их с местом преступления.
Bunu yapmanın en hızlı, en verimli yolu bağlantı. Быстрее и эффективнее всего это сделать с нейронной связью.
Aramızda özel bir bağlantı var, June. У нас есть специальное соединения, июнь.
Bu onlara dış dünya ile bağlantı kurabilmek için destek veriyor. Это даёт им позитивный настрой и связь с внешним миром.
Üzgünüm, efendim, fakat aynı fikirdeyim, ben bir bağlantı göremedim. Извините, сэр, но я должна согласиться. Я не вижу связи.
Bertha ile bağlantı kuracaksın ve bu dalgaları durdurması için ikna edeceksin. Вы вступите в контакт с Бертой и уговорите ее остановить волну.
Olivia Prescott ve Emmy arasında bir bağlantı var mı? Есть ли какая-то связь между Оливией Прескотт и Эмми?
İstemci ve sunucu TLS protokolü kullanmayı kararlaştırdıktan sonra, el sıkışma süreci kullanarak kararlı bir bağlantı kurarlar. Как только клиент и сервер договорились об использовании TLS, им необходимо установить защищённое соединение.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.