Sentence examples of "Bir sahtekar" in Turkish

<>
Onun bir sahtekar tarafından kandırılması olanaksızdı. И самозванка не сможет его обмануть.
Bir sahtekar bunları asla yapamazdı. Мошенник не провернул бы такое.
Altın oğlanınız koca bir sahtekar. Ваш золотой мальчик большой обманщик.
O bir sahtekar. Komuta etmeyi haiz değil! Он диванный солдат, а не командир!
Seni bir sahtekar olduğun için suçlamıyorum Vali Bey. Я не обвиняю вас в обмане, губернатор.
Bir sahtekar gibi davranıyorsun. Ты действуешь как обманщик.
Sakallı bir sahtekar o! Да это бородатый вор!
Sadece dünyaca ünlü bir sahtekar gibi davrandı. Evet. Просто он выдавал себя за всемирно известного самозванца.
Eski bir sahtekar, Roger Furman. Бывший мошенник по имени Роджер Фурман.
Etiyopyalı Bir Adamın Issız Ölümü Одинокий конец одного из самых публичных людей Эфиопии
Tehlikeli, korkunç, sahtekar insanlar. разрушительный, жуткий, ужасный обман.
Internet'i herkesin özgürce bağlanabildiği, iletişim kurabildiği, yazabildiği, okuyabildiği, izleyebildiği, konuşabildiği, öğrenebildiği, yaratabildiği ve yenilikler icat edebildiği açık bir ağ olarak muhafaza edin. Поддержка Интернета как открытой сети, в которой всякий обладает свободой объединяться, общаться, писать, читать, смотреть, говорить, слушать, изучать, создавать и производить что - то новое.
Bana sahtekar dedi o... Они обозвали меня мошенником...
Afgan büyümek babanın seni hiç bir sebep yokken sabah'da uyandırmasıdır, çünkü hayatta tembelliğe yer yok. Папа поднимает вас с постели в шесть утра в выходной без всякого повода, просто потому что вам никогда нельзя лениться.
Bütün kahramanlar sahtekar değildir. Не каждый герой мошенник.
Artık herhangi bir sağlık çalışanının, üst düzey yöneticinin, yönetimin ve yönetim kurulunun; sağlık konularında herhangi bir medya aracına bilgi erişimi sağlamaması talimatını veriyorum. Настоящим я предписываю и отдаю распоряжение о том, что ни один сотрудник или руководитель учреждений здравоохранения не должен предоставлять средствам массовой информации любого рода какую - либо информацию по вопросам здравоохранения.
Bana sahtekar diyor çünkü bu şekilde geçimimi sağlıyordum. Чтоб назвать меня продажной, я так зарабатывала.
Hindu filmlerden nefret ettiğim için değil ama, hükümet ölen bir sanayii kurtarmak için aldığı bu karardan hemen dönmeli! Только не ненавистные фильмы на языке хинди, сейчас правительство должно отступить от такого позорного решения, которое приняло, чтобы спасти умирающую индустрию.?
Ben sahtekar değilim, Louis. Я не мошенник, Луис.
Porto, Portekiz'deki diğer şehirlerden daha hızlı bir şekilde bir hayalet şehre dönüşüyordu. Однако у города была и темная сторона, которую я обнаружил только на следующий день моего пребывания в нем.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.