Sentence examples of "Direkt" in Turkish

<>
Shawn, direkt söyle, ne bilmek istiyorsun? Шон, просто скажи. Что ты хочешь знать?
Sonrasında bir ya da iki şarap mı devirdin, Carrie yoksa direkt vodkayla mı başladın? После этого ты выпила пару бокалов вина, Кэрри или ты сразу перешла к водке?
dakika önce telefon aldık, direkt olarak Beyaz Saray avukatından. минут назад был звонок, напрямую от адвоката Белого Дома.
Keith dışarıda haber yapıyordu ve direkt olarak bana bakıyordu. Кит вел репортаж, и смотрел прямо на меня.
V'yi direkt kaynağından içtiğin oldu mu hiç? Ты когда-нибудь пил V непосредственно из источника?
Carter, sana direkt bir emir verdim. Картер, я отдал тебе прямой приказ.
Telefon kayıtları, aramaların direkt hattınıza geldiğini ve onunla toplamda on iki dakika konuştuğunuzu gösteriyor. Телефонные записи показывают входящие звонки на Вашу прямую линию и Вы говорили в общем минут.
Genelde, direkt ya da sınırlı karşılaştırılmalardan kaçınılmalıdır, çünkü TCP / IP deki katmanlama öncelikli dizayn kriteri değildir ve genelde "zararlı" olarak düşünülmüştür (RFC 3439). В целом следует избегать прямых или строгих сопоставлений, поскольку многослойность в TCP / IP не является основным критерием проектирования и в целом считается "вредной" (RFC 3439).
Güney Amerika'dan Norfolk'a direkt giden gemi, uyuşturucu satıcıları için rüya gemi olur. А путь без остановок от Южной Америки до Норфолка был просто мечтой наркоторговца.
Eğer eğitmen kabul ederse, dersleri atlayıp direkt olarak sınava girebiliyormuşum. Если инструктор согласится, можно пропустить уроки и сразу сдать тест.
İnsanlar makine aracılığı ile konuşmayı, direkt konuşmaya göre daha kolay buluyorlar. Людям кажется, что проще разговаривать с помощью машины, чем напрямую.
Peki ama KGB'nin başı Nikolai Jakov'un senin ofisine direkt bağlantısı neden var? И почему Николай Яков, начальник КГБ звонит тебе прямо в офис?
Adamım, neden Bay Mercer'ın direkt Koca Mike'la konuşmasına izin vermedin ki? Мужик, почему бы мистеру Мерсеру просто не поговорить с Большим Майком?
Ona düşünmem için biraz zamana ihtiyacım olduğunu söyledim ve direkt buraya geldim. Я сказал, что мне нужно подумать, и сразу пришел сюда.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.