Sentence examples of "Eşit" in Turkish

<>
Ortak bir şirket kuralım ve eşit ortak olalım. Мы вместе создадим компанию и будем равными партнерами.
Bakın, babanız bazen aklında olmayan şeyleri söyler. En çok sevdiği felan yok. Hepinizi eşit derecede seviyor. Слушайте, папа сказал это необдуманно, у него нет любимчиков, он любит вас всех одинаково.
Buraya eşit olarak geldik, ben ofise yerleştim ama o küçük odacığa yerleşti. Мы пришли на равных, я получила кабинет, а ей досталась кабинка.
Kanun yapıcılar, bu maddenin Anayasanın bütün Ugandalıların kanun karşısında eşit olduğunu öngören. ve. maddeleriyle ters düştüğünü savunarak yaşından küçük ve yaşından büyük adayların da seçime katılmalarını mümkün kılmak istiyor. Bu durumu eleştirenler ise bu tasarının yalnızca Museveni'yi hayat boyu cumhurbaşkanı yapabilmek için öne sürüldüğünü düşünüyor. Парламентарии намерены внести изменения, допускающие до участия в выборах кандидатов, чей возраст не достиг лет и превышает лет, настаивая на том, что действующий закон противоречит статьям и Конституции, согласно которым все граждане Уганды равны перед законом.
Ve bizden başka hiç kimse eşit şekilde paylaştırılmış adamızı yerle bir edemez. И никто не сожжет наш разделенный поровну остров, кроме нас самих.
Ufuk aynası ile kolun arasındaki açı baktığın boru ve güneş arasındaki açıya eşit olacak. Тогда угол между рычагом и горизонтальным зеркалом будет равен углу между трубкой и солнцем.
Bayan Alice'in, eşit derecede beyinsiz ve tehlikeli kocalar cezbetme konusunda inanılmaz bir becerisi vardır. У мисс Элис есть удивительная способность привлекать спутников, в равной степени глупых и опасных.
Burada herkese eşit olanaklar sunulur, Bay McCullers. Мистер МакКаллерс, здесь у всех равные возможности.
Bu şekillerin her kenarı eşit uzunluktadır ve iç açıları 36 ° (π / 5 )'in katlarıdır. Все рёбра этих плиток имеют одну и ту же длину, а все углы кратны 36 ° (? / 5 радиан).
Emniyet güçleri bu yozlaşmayla tamamen yeni bir savunma hattıyla savaşıyor lakin herkes eşit yaratılmamıştır. Правоохранительные органы борются с коррупцией благодаря новой линии обороны. Но не все созданы равными.
Lorenzo ve Giuliano ayrı takılırlar ama halkın sadakati üzerinde eşit tesirleri vardır. Лоренцо и Джулиано веселятся раздельно, но одинаково пользуются преданностью своих людей.
Londra ve Paris'te eşit bir birey olarak muamele gördüm. В Лондоне и Париже со мной обращались на равных.
Gordian bu talebi isteksizce kabul etti ancak kendisi 80 yaşında olduğu için oğlunu eşit yetkilerle müşterek imparator yapmaya karar verdi. Гордиан согласился с неохотой, и поскольку ему уже было 80 лет, он решил объявить соправителем своего сына, наделив его равными полномочиями.
Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler. Все люди рождаются свободными и равными в своем достоинстве и правах. Они наделены разумом и совестью и должны поступать в отношении друг друга в духе братства.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.