Sentence examples of "Güneş doğana" in Turkish

<>
Güneş doğana kadar dans edeceğiz. Мы будем танцевать до рассвета!
Güneş doğana kadar uyuyacak. Она проспит до рассвета.
İlerleyelim. Güneş doğana kadar saklanacak bir yer bulmamız lazım. Нужно двигать, и найти где перекантоваться до утра.
Güneş doğana kadar oraya gitmeli ve işaret fişeğini yakmalısınız. Но тебе нужно успеть до рассвета. И взять ракеты.
Birlikte güneş doğana ya da benzin bitene kadar sahil boyunca yolculuk etmeye ne dersin? Хочешь, поедем вдоль океана пока не взойдёт солнце, или не кончится бензин?
Yakalayınca ne yapacağız? Güneş doğana kadar onları oyalayacak mıyız? Мы просто собираемся удерживать их, пока не взойдет солнце?
Ateşkes güneş doğana kadar sürer. Перемирие в силе до рассвета.
Bırakın yeşil çayırlarda boydan boya güneş parlasın, bu dünya güvenli bir liman olsun Bırakın dünya çocuklar için güvenli bir yer olsun, bu çok mu şey istemek?... Пусть новое солнце осветит эти зелёные пастбища, пусть этот мир станет безопасным приютом Пусть этот мир станет безопасным для детей, неужели я так много прошу?
Nerdeyse gün doğana dek seni bekledim durdum. Я все ждал тебя почти до рассвета.
Yetkililerin açıklamalarına göre, güneş çarpması ve susuzluktan etkilenen sıcak hava dalgasının mağdurlarının çoğu inşaat işçileri, yaşlılar ve evsizler. По словам властей, большинством жертв стали строители, пожилые или бездомные люди, получившие солнечный удар или пострадавшие от обезвоживания.
Bebek doğana kadar yatak istirahati. Постельный режим до рождения ребенка.
Bana bir de güneş şemsiyesi ver. Дайте ещё и зонтик от солнца.
Teyzen, başarısını gün doğana kadar kutlar. Твоя тетушка будет упиваться успехом до рассвета.
Güneş sistemini ele alalım. Вспомните о солнечной системе.
Ya bebek doğana kadar beklersek? А если дождаться рождения ребёнка?
Bugün saç, yarın güneş. Сегодня прическа а завтра солнышко.
Herkes güneş sistemimize veda etmeye hazır mı? Все готовы попрощаться с нашей солнечной системой?
Dışarıda çok yağmur yağıyordu Ama inatçı bir güneş ışığı ilk günümzün sabahında yatak odamıza vuruyordu. На улице шел дождь, но маленький упрямый лучик солнца светил прямо на нашу кровать.
Uyu, böyle güzel güneş ışığında! Какое спать, когда такое солнце!
Görecek bir şey yok, güneş ışığı. Нечего тебе здесь делать, солнечный свет.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.