Sentence examples of "Hırsızlık" in Turkish
Translations:
all22
ограбление5
воровство4
кража3
кражи3
краже2
грабежей1
краж1
ограбил1
ограблений1
со взломом1
Evet, bir kaç ay önce hırsızlık olayında sokak gözcüsü olarak yer almasaydı tabi.
Ага, если бы только не ограбление со взломом магазина, несколько месяцев назад.
Cinayet, saldırı, kundakçılık, hırsızlık, korsanlık.
Убийства, нападения, поджоги, воровство, пиратство.
kürtaj sadece cinayet değildir, aynı zamanda hırsızlık, kırmızıda geçme ve güvenlik ihlalidir.
Аборт - это не только убийство. Это вдобавок кража, нарушение ПДД и мошенничество.
Zehirli et yüzünden ölen Boris Williams, bir hırsızlık olayı bildirmiş.
Борис Уильямс, тот который отравился мясом, заявлял о краже.
Peki, bir şey diyebilir miyim? Ekibin yeniden Hırsızlık / Cinayet Bürosuna dönme isteğini fazla kişisel alıyorsunuz.
Вы принимаете эту ситуацию о людях, попросившихся назад в отдел грабежей и убийств слишком близко к сердцу.
Pantolon gerekti ve yardım eden tek kişi de amacı hırsızlık olmayan bir hippiydi.
Понадобились штаны, и единственный, кто меня не ограбил, оказался хипстером.
Birçok hırsızlık oldu ve ikiniz de bir saatten fazladır bekliyordunuz. - Gözetleme yapıyorduk.
У нас тут череда краж со взломом, а вы стоите здесь больше часа.
Tamam, demek ki hırsızlık değil. Ama bıçaklama, ille de seks suçu değildir.
Итак, это не ограбление, но ранения не говорят о сексуальном характере преступления.
Savaş, tecavüz, hırsızlık, cinayet. Hepsinin korku yüzünden olduğunu söylerdi.
Война, изнасилования, воровство, убийства всё это было вызвано страхом.
Yani bir katilin özgürlüğü cinayet, hırsızınki hırsızlık ve intihar da sizin özgürlüğünüz öyle mi?
Для убийцы убийство - свобода. Для воришки кража - свобода. Товарищ путем самоубийства освободиться хотел?
Yöneltilecek suçlamalar hırsızlık, saldırı, düzinelerce siber suç ve bir de Kristen Shaw'ın cinayeti olacak.
Вам грозят обвинения в краже, нападении, дюжине кибер-преступлений, а ещё убийство Кристен Шоу.
Hırsızlık süsü vermek için mücevherleri almış, ama 00 lirayı bırakmış.
Он взял драгоценности, будто это ограбление, но оставил лир.
Jace Corso cinayet, saldırı, adam kaçırma, kaçakçılık, hırsızlık.
Джэйс Корсо: убийства, нападения, похищения, работорговля, воровство.
Bu telefonun işletim sistemi -50 milyon dolarlık çalınmış bir prototip olduğundan büyük hırsızlık ağır suçunu işlemiş bulunuyorsun Richard.
А поскольку система на телефоне - краденый прототип, стоимостью сорок-шестьдесят миллионов, это уже особо крупная кража.
Üç küçük hırsızlık, iki huzur bozucu davranış, bir saldırı...
Три мелких кражи, два нарушения общественного порядка, одни побои...
Katil muhtemelen, hırsızlık süsü vermek için dairenin kapısını açık bıraktı.
Убийца оставил дверь открытой, чтобы это было похоже на ограбление.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert