Sentence examples of "Hız" in Turkish

<>
Her daim hız limitine uyacağıma söz veriyorum hatta limitin çok daha altında gideceğim. И я обещаю соблюдать ограничение скорости или ездить даже медленнее, гораздо медленнее.
Unutma, yarışları kazanan hız değil yetenektir. не скорость выигрывает гонки, а умение.
Yıllar sonra, bir kadını hız yaptığı için polis durdurdu. Много лет спустя одна женщина была остановлена за превышение скорости.
Sıvı helyum da bu özelliğe sahiptir, fakat H-II nin durumunda, sıvının yüeyde akışı viskozitesi tarafından kısıtlanmamıştır ancak yaklaşık 20 cm / s lik bir kritik hız tarafından kısıtlanmıştır. У жидкого гелия также есть это свойство, но, в случае He-II, поток жидкости в слое ограничивается не его вязкостью, а критической скоростью, составляющей около 20 см / с.
Galiba hız sınırı rekorunu kırmaya çalışıyor zavallı. Думаю, он пытается побить рекорд скорости.
Gizlilik ve hız en iyi dostlarımız olacak. Скрытность и скорость - наши лучшие друзья.
Büyük Dr. Erwin Schrodinger'i hız yaptığı için durdurmuşlar. Великого Доктора Эрвина Шредингера остановили за превышение скорости.
Kilometre bölü saat (km / sa şeklinde de gösterilir), hız veya sürat birimi. Километры в час (км / ч) - внесистемная единица измерения скорости.
Palet geometrisi sayesinde saatte 90 km'ye varan bir hız geliştirmek mümkündür. Dünyadaki en uzun kapalı pisttir. Благодаря геометрии трека можно развить скорость до 90 км / час.
Cerrahlar genellikle hız ve verimliliğe göre değerlendirilirler. Хирургов часто оценивают по скорости и эффективности.
Bir navigasyon alıcısının son çıktısı genellikle konum, hız ve diğer ilgili fiziksel büyüklükler olmaktadır. Выходные данные навигационного приёмника представляют собой его координаты, скорость, время и другие характеристики.
Tabii bu büyük hız ve kondisyon gerektirir. А это требует большой скорости и закалки.
Ama daha sonra bu bebeğin yüksek hız takibini nasıl yaptığını gösterebilirim sana, ne diyorsun? Но возможно позже ты сможешь понаблюдать за этой малышкой во время погони на большой скорости.
Bir makineye bu kadar kısa sürede hız kazandırabilen birisinin PC piyasasında parlak bir geleceği var demektir. Любому, кто может разогнать компьютер до такой скорости, обеспечено светлое будущее на рынке ПК.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.