Sentence examples of "Hava alanına" in Turkish

<>
Bu durum sadece morgdan hava alanına olan taşıma, gümrük formaliteleri ve tabut masraflarını aileye bırakıyor. Семье остаётся оплатить только затраты по транспортировке тела из морга в аэропорт, таможенное оформление и стоимость гроба.
Eski erkek arkadaşını almak için hava alanına gitti. Поехала в аэропорт, подобрала старого дружка. Уехала.
Seni hava alanına götürür. отвозят тебя в аэропорт.
Hava alanına kadar ambulansı takip edeceğiz. Мы будем сопровождать скорую в аэропорт.
Wolf takımını hava alanına geri göndereyim mi, efendim? Мне послать команду "Волк" обратно в аэропорт?
Hava alanına gitmek istiyorum. Собираюсь ехать в аэропорт.
Pazartesi beni hava alanına sen bırakırsın, olur mu? В понедельник ты отвезешь меня в аэропорт, хорошо?
Gerçek terörizm, sizi sessizce öldürdükten sonra, özel jetlerle size doğru ve özel hava alanlarına uçar. "Çöl Gülü" isimli eşinin şıklığını tartışmak için gazetelerinizin sayfalarını işgal eder ve basınınıza bunu konuşturur. Настоящий терроризм прилетает к вам на частных самолетах в частные аэропорты, безмолвно убивает нас, занимает страницы в ваших газетах и заставляет ваши СМИ обсуждать элегантность его жены - "Розы пустынь".
Bir savaş alanına girmeyi hiç denedin mi? Вы хотите попасть в зону боевых действий?
Yıkımdan Maute örgütü sorumlu tutulsa da ordunun sürekli hava ateşlerinin de büyük etkisi oldu. Ordu bombaları nokta atışı şeklinde attığını söylerken bazı vatandaşlar her yerin bombalandığını söyledi. Несмотря на то, что вина возлагается на группировку "Маут", вооруженные силы также несут ответственность из - за продолжительных атак с воздуха.
Beş yüz dolara, bir savaş alanına girebilirsin. За $ 500 попадёте в зону военных действий.
Doğa İklim Değişikliği ile ilgili bir çalışma, artan hava sıcaklığının şimdiden Hindistan'da işgücünün kapasitesinin düşmesine neden olduğunu ortaya koydu. Исследования Nature Climate Chang показали, что изменения погоды уже ограничили трудоспособность людей в Индии.
Burası savaş alanına dönüyor. Тут будет поле битвы.
Büyükanne, talep derhal yakın hava desteği Bu Fox Üç-Zero olduğunu. Бабушка, это Лиса -0, запрашиваю немедленную поддержку с воздуха.
Yine de bu aladoğanın gözleri ideal bir yaşam alanına bakıyor. И всё же для сапсана - это идеальное место обитания.
Bunlar hava desteği çağırmak için, anlaşıldı mı? Это для вызова поддержки с воздуха, понимаешь?
Yerde üç yaralı asker bırakın ve toplanma alanına dönün... Оставьте троих раненных здесь и возвращайтесь на место сбора.
Helena'nın hava kuvveti sana söylendiği gibi müthiş olmanın yakınında bile değil. Воздушные силы Елены ни капли не страшны, как ты говорил.
Lütfen Eğlence alanına gelin ve görevli arkadaş size video oyunu jetonu verecek. Пожалуйста, перейдите в зону развлечений, чтобы получить жетонов на видеоигры.
Hava durumundaki son gelişmeleri sunman gerekmiyor mu senin, Brandi? А тебе разве не нужно заняться прогнозом погоды, Бренди?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.