Sentence examples of "Her hangi" in Turkish

<>
Her hangi bir cinayet duruşmasında savunma avukatlığı tecrübeniz oldu mu? Доводилось ли вам защищать предполагаемых убийц в суде? Нет.
Eğer araçlarımdan her hangi biri korkunç bir cinayette kullanıImış olsaydı, bunu fark ederdim. Если бы такое убийство случилось в одном из моих грузовиков, я бы знал.
Olay yerindeki DNA için CODİS'te her hangi bir eşleşme yok. По ДНК крови с места преступления нет совпадения в CODIS.
Bir işi var ve birçok insanla karşılaşıyor. Her hangi birinden Rotavirüs kapmış olabilir. У него свой бизнес, постоянно контактирует с людьми, мог подхватить ротавирус.
Rachel konusunda her hangi bir şey yapmayacağım, tamam mı? Я не собираюсь предпринимать никаких действий относительно Рэйчел, хорошо?
Buradan kaçmanın her hangi bir yolunu biliyorsan... Если ты знаешь, как выбраться отсюда...
Her hangi bir boş yerinin olmasına şaşırdım. Удивлен, что еще есть свободное место.
Dürüştçe, bu ikisiyle ilgili kuşkulu Her hangi birşey olmadığını düşünüyorsun? Ты, честно, ничего не находишь подозрительного в тех двоих?
Bu uçuşta her hangi bir sorun çıkarsa, milyonlarca dolar kaybeder. Если что-то пойдёт не так в полёте - он потеряет миллионы.
Her hangi bir yardıma gerek duymadığımızı sizin çocuklara söyledim. Я сказал твоим парням - нам не нужна помощь.
Aslında, her hangi bir kimseye zorbalık yapılmasını reddediyorum. На самом деле, я против издевательств над кем-либо.
Arazide her hangi bir hareket göremiyorum. Не вижу никаких действий на поле.
Ne konuşmak istiyorsun Justin, hastane, her hangi bir şey? Ты хочешь поговорить о Джастине, госпитале, о чем нибудь?
Kolibri'ye göre NATO her hangi bir ilk saldırının intihar olacağı sonucuna varmış. По словам Колибри, в НАТО решили, что ракетные удары самоубийственны.
Hank Asher'ın Adam'ın kaybolmasıyla her hangi bir ilgisi olduğuna dair henüz yeterli kanıt olmadığını söyledi. Сказал, что недостаточно улик в том, что Хэнк Ашер причастен к исчезновению Адама.
Hayatının her hangi bir döneminde "bebek sahibi olsam mı" diye düşündüğün oldu mu hiç? Ты никогда в жизни не думала, типа, "Может быть мне завести ребенка?"
Her hangi birisi onu incitebilir. Ее кто угодно может обидеть!
Afgan büyümek akrabalarının evine her gidişinde, annenin oradaki bulaşıkları yıkatmasıdır. Когда ваша мать заставляет вас перемывать всю посуду каждый раз, когда вы навещаете родных.
Bir başka konu ise internete yüklenen içerikler ile ilgili topluluk haklarıydı, aktivistlerin yaşlılardan veya başkanlardan izin alması veya almaması gerektiği, hangi koşullarda olacağı ve açık lisansların konuya nasıl dahil olabileceği idi. В центре другой дискуссии оказались права местных общин на размещаемый в интернете контент: должны ли интернет - активисты спрашивать разрешения у старейшин и лидеров общин, и если должны, то в каких именно случаях, и какую роль в урегулировании подобных вопросов смогло бы сыграть использование свободных лицензий.
Kamu ya da özel her kurumda, örgütün başkanı tabii olarak resmi sözcüdür. В любой организации, государственной или частной, официальным представителем является ее глава.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.