Sentence examples of "Kabul etmek" in Turkish

<>
Ona senin çok inatçı, ve bu cömert teklifi kabul etmek için çok aptal olduğunu söyledim. Я сказала, что ты слишком упряма и слишком глупа, чтобы принять это щедрое предложение.
Bunu kabul etmek niyetinde değilim, henüz olmaz. Я не хочу принимать это. Не сейчас. М:
Eğer ortada evlilikle ilgili bir uyuşmazlık varsa Underwoodlar bunu kabul etmek istemeyeceklerdir tabii ki. Даже если в семье какой-то разлад, Андервуды уж точно не захотят это признавать.
Haley'le olan bağlantınızı kabul etmek durumunuzu açığa çıkarmak demekti. Признание вашего родства с Хэйли раскрыло бы ваше заболевание.
Otobüs şoförü nakit para gibi kabul etmek zorunda. Водитель автобуса будет обязан принять это как валюту.
Tek yapman gereken, şartları kabul etmek. Sonra özgürsün. Только согласитесь на наши условия - и вы свободны.
Bu çağrıyı kabul etmek için bire basın. Чтобы принять этот звонок, нажмите один.
Bu güne kadar yapmış olduklarınızın, işe yaramaz olduğunu kabul etmek istemiyorsunuz. Ты не хочешь признавать, что все твои усилия были потрачены впустую.
Bunu kabul etmek zordur, biliyorum. Я понимаю, это трудно принять.
Bir ya da iki soruyu kabul etmek için vaktim olabilir. Может быть, у меня найдется время на парочку вопросов.
Ama sadece kabul etmek yetmez. Но мало это просто понять.
Gururunu sineye çekmek ve yardım kabul etmek zorunda kalacak. Она должна будет подавить гордость и принять Вашу помощь.
Araştırma? - Hayır. Sizin için tek olasılık bunun bir halüsinasyon olduğunu kabul etmek olacak. Что ж, единственной альтернативой для вас, было бы признать что это была галлюцинация.
Freud'a göre, en az dört kişi olmak üzere her türlü cinsel eylemi kabul etmek gerekir. Фрейд как-то сказал, что в любом половом акте участвуют, как минимум, четыре человека.
Kabul etmek, korkuları yenmek için atılan ilk ve en zor adımdır. Признание своих страхов это первый и самый сложный шаг к их преодолению.
Bu görevi kabul etmek için kendi geminin kumandanı olma şansını teptin. Ты отклонила возможность быть командиром собственного корабля вызвавшись для этого задания.
İşi kabul etmek istedim. Я хотела найти работу.
Daveti kabul etmek zorunda değildin. Могла бы не принимать приглашение.
Ne kadar kabul etmek istemesem de, Angela, sanırım sen haklısın. Как ни прискорбно, вынужден признать, Анжела, возможно ты права.
Öncelikle, yemeği kabul etmek zorundaydık, Art. Во-первых, мы должны были согласиться на ужин.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.