Sentence examples of "Ortadan" in Turkish

<>
Bir grup adam nasıl öylece ortadan yok olabilir? Как могла группа людей просто взять и исчезнуть?
Victoria ortadan kaybolması için ona milyon dolar bayılmış. Виктория заплатила ему миллионов долларов, чтобы исчез.
Ortadan kaybolan Dr Matthew Laxman'ı araştırıyorum. Я расследую исчезновение доктора Мэтью Лаксмана.
Sanki Tardis'in ruhu, Matrisi, ortadan kayboldu. Кажется матрица, душа ТАРДИС, просто исчезла.
gelecek bir felaket yeryüzündeki tüm kadınları ortadan kaldırır ve sonuç olarak benim kalçalarım paha biçilemez olur. Вторая - апокалипсис уносит жизни всех женщин Земли, и поэтому мои изгибы становятся драгоценным товаром.
Sen bir kişi olarak ortadan kaybolmamalısın işçi orada olacak ama onun yanısıra sen de orada olacaksın. Ты не должна исчезать как личность. Сотрудница завода должна там быть, но и ты тоже.
Böylece Higss parçacığı doğanın asıl kısmı ise, İlk evrenden çok önce ortadan yok olurdu. Так что если бозон действительно существует, то он исчез уже в начале создания Вселенной.
Bu savaşa devam edeceğiz. Kendi bölgelerinde bile olsa. Yaşam tarzımıza karşı bu tehdidi ortadan kaldırıncaya kadar. Мы продолжим борьбу, даже на их территории, пока не уничтожим угрозу нашему образу жизни.
Rakibin Mather'ı ortadan kaldırmaya çalıştığını biliyorum. Ve birçok zaman da Anne Hale'i elde etmeye çalıştın. Вы давно хотите устранить соперника, Мэзера, и отобрать у него малютку Анну когда-нибудь.
O ve ajanları devlet düşmanlarını bulur ve ortadan kaldırır. Он и его агенты находят и устраняют врагов государства.
Kime yalan söyleyeceksiniz, kimi ortadan yok edeceksiniz? Кому вы будете врать? Кого заставите исчезнуть?
Sperm örneği istasyondaydı ama ertesi gün gittiğimizde ortadan kaybolmuştu. Ben de şüphelendim. В участке были образцы его спермы, на следующий день он исчез.
Korkmayın, profesör, Grup, onun ortadan kalkmasıyla ilgili sizin hiçbir bağlantınızın olmadığını garanti edecek. Не бойтесь, профессор. Груп позаботится о том чтобы её исчезновение никак не связали с вами.
Ve bir gün ortadan kayboldu ve buraya taşındı. Потом однажды он просто исчез, перебрался сюда.
Yeryüzünde yaşamı ortadan kaldırmak üzere olan bir savaş gemisi, ölüm ışını veya intergalaktik veba hep vardır. Всегда есть космический крейсер или смертельные лучи или межгалактическая чума, которая может стереть жизнь с земли.
Tüm internet siteleri, ortadan kaybolacaksan mümkün olduğunca az eşya almalısın diyor. На всех сайтах пишут брать как можно меньше вещей если хотите исчезнуть.
Doktor Hudson, sen ortadan kaybolur kaybolmaz, Lionel'ı aramış. Доктор Хадсон позвонил Лайнелу сразу, как только ты исчез.
İşte bu sonuncusu hikâyenin anahtarı! Hazine! Ve öğretmen ortadan kayboluyor... В конце концов, ключ к истории - сокровище и исчезновение учителя.
Kimsenin suçu değil bu. Bilirsin, zaman değişiyor, Ve senin ortadan kaldırılman gerekti. В этом нет ничьей вины, просто времена меняются, и ты должен умереть.
Yeni bir hayata başlamak, isimlerimizi değiştirmek ve ortadan yok olmak istiyor. Она хочет начать новую жизнь, сменить наши имена и просто исчезнуть.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.