Sentence examples of "Sorun" in Turkish

<>
O kısımda bir sorun olduğunu mu düşünüyorsun? Думаешь, тут есть проблема? Да.
Eğer öğrencilerim gidicekse, bu görevde hiçbir sorun olmayacaktır.! Мои ученики! Они справятся с этим заданием без проблем!
Güvenini kazanmak zorunda olmam benim için sorun değil. Я не против того, чтобы заслужить доверие.
Bir şantajı kolaylaştırmak için iki kere para almak senin için sorun değil mi? Тебе хорошо от того, что тебе платят дважды за содействие в шантаже?
Size diyeceğim şey, Bunun bir erkek için sorun olmadığını düşünüyorum. Должна сказать, что я думаю, нормально быть таким человеком.
Peder sana sorun çıkarırsa haberim olsun. - Çıkaracağını sanmıyorum ama. Дайте знать, если преподобный доставит проблемы, но я сомневаюсь.
Kendinize şu soruyu sorun; Sonsuz hayatın gözünüzdeki değeri ne? Но спросите себя сколько вы готовы заплатить за вечную жизнь?
Bu gazete için bir sorun olacak! Это станет проблемой для всей газеты!
Christy, eğer beni görmek istemiyorsan, sorun değil. Кристи, если не хочешь меня видеть, ладно.
Oğlunuzla ilgili korkunç bir sorun var ve bunu durdurmak bizim elimizde. С вашим сыном творится что-то ужасное. И мы можем его остановить.
Sana böyle seslenmeyi tercih ederim, senin için sorun olmazsa. Я бы хотел тебя так называть, если не возражаешь.
Ayrı yaşamak çözüm değil, tam tersi bir sorun. Жить по отдельности не решение вопроса: это угроза.
Düşündüm de eğer yasal herhangi bir sorun olursa sen hemen Jo'yu ara. Хотя, Если появятся вопросы связанные с законом, просто звони Джо.
Bakın sorun değil, Daphne zaten özür diledi. Послушайте, все в порядке. Дафни уже извинилась.
Sorun değil, geriye gitmemiz ve birşeyleri farklı yapmamız gerek. Все в порядке, просто нужно вернуться и сделать по-другому.
Peggy Nan, sorun yok. Kimse sana kızgın değil. Знаешь, все нормально никто на тебя не сердится.
Ama üstelik sen ev hanımısın, yani sorun yok. Но ты еще домохозяйка, так что все хорошо.
Biraz acil sayılır ve TARDIS sorun çıkarıyor. Дело очень срочное, а ТАРДИС барахлит.
Sorun şuydu ki; her şirket için ayrı kod yazması gerekiyordu, zamana ihtiyacı vardı. Проблема в том, что ему нужно было время, чтобы написать соответствующий каждому код.
Evet, sorunsuz bir şekilde alırız. Sorun şu ki, o kadına kazancımın yarısını vermeyeceğim. Проблема в том, что я не собираюсь отдавать этой женщине% от моей прибыли.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.