Sentence examples of "aşık oldu" in Turkish

<>
Demek aslan kuzuya aşık oldu. И лев влюбился в овечку.
Kolay olan açıklama; dün bir diskoya gittim yakışıklı ve ilgi çekici bir adam bana aşık oldu. Просто объяснение состоит в том, что я пошла на дискотеку и на меня запал интересный мужчина.
Ben sırılsıklam aşık oldu. Бен без памяти влюбился.
Başka bir kadına aşık oldu. Он влюбился в другую женщину.
Halil senin resmine o zaman aşık oldu. Тогда он и влюбился в Ваш портрет.
Haley sana sen farklı biriyken aşık oldu; daha alt seviyede biriyken. Хейли полюбила тебя, когда ты был другим парнем, незначительным парнем.
Ve bana aşık oldu çok derinden hem de. И она влюбилась в меня, очень сильно.
İnsanlığın doğuşunda, bir erkeğe aşık oldu. На заре человечества она влюбилась в мужчину.
Dory, ilk kez aşık oldu. Bu çok hoştu. Дори первый раз влюбилась, это было так мило.
Anna çok dikkatsiz davrandı bir sivile aşık oldu bir barmene. Анна совсем отбилась от рук. влюбилась в гражданского, бармена.
"Sen zaten Japon mutfağına alışık değil misin?" - "ben ve ona alışma olmadı. O bana ilk görüşde aşık oldu!" "Ты уже привыкла к японской кухне?" - "Мне и привыкать к ней не пришлось. Она мне сразу полюбилась!"
Yıllar boyunca bölgenin her yanında bu gibi ekonomik koşullar, endişe verici bir ticaretin yükselişine neden oldu: Afrika Boynuzu'ndan Arap Yarımadası'na insan kaçakçılığı. Экономические условия, подобные этим, во всём регионе стали хорошей почвой для незаконной перевозки людей с Африканского рога на Аравийский полуостров.
Buna aşık olacak ve her şey yoluna girecek. Она полюбит её, и все будет отлично.
Çok güzel oldu ve oyunlar oynarken neşe dolu oluyoruz, eskisi gibi değil. Теперь он стал очень красивым, и когда мы там играем, то чувствуем себя как никогда замечательно.
Sanırım Wendigo aşık insanlara saldırıyor ya da en azından iyi bir kalbi olanlara. Кажется, этот Вендиго нападает на влюблённых или на людей с добрым сердцем.
Bu, bir yıl içinde VIP güvenliğinin şehrin trafiğini kısıtlamasının beşincisi oldu. Уже пятый раз в этом году силы безопасности ограничивают движение автомобилей в городе.
Teşekkürler, almayayım. Son dakikada harıl harıl hediye arayan bir aşık, hayatta uğraşmak istediğim son şey. Последнее, с чем я хочу возиться, это паникующий влюбленный, в последнюю минуту ищущий подарок.
Soykırımın anımsanması ve Osmanlı İmparatorluğu'nun resmi vârisi Türkiye Cumhuriyeti'nden tanıma talebi, son yüzyılda neredeyse her Ermeni'nin hayatının ve özdeşliğinin bir parçası oldu. Сохранить память о геноциде с требованием его признания Турецкой республикой, юридической наследницей Османской империи, стало в прошлом веке, по сути дела, не только частью жизни, но и частью национальной принадлежности каждого армянина.
Bir çocuğa aşık oldum. Я влюбилась в парня.
Bunun üzerine Ekim'de yerel bir mahkeme, kaçırana altı yıl hapis cezasi verdi ve bu, Kırgızistan'ın bağımsızlığını ilan etmesinden bu yana kız - kaçırma'ya karşı açılan ilk suç davası oldu. октября местный суд приговорил похитителя к шести годам заключения, что стало первым уголовным делом, выдвинутым против похитителя невесты в Кыргызстане после обретения независимости.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.