Sentence examples of "anlaşma yapalım" in Turkish

<>
Pekâlâ, bir anlaşma yapalım. Так, давайте заключим соглашение.
Oynayalım, hadi anlaşma yapalım. Давайте поиграем в заключение сделки.
Tamam, ufaklık, anlaşma yapalım. Ладно, детка, давай так:
Dinleyin, Bayan Schrader. Bir anlaşma yapalım. Послушайте, госпожа Шрейдер, давайте договоримся.
Tamam, Cyrus. Hadi bir anlaşma yapalım. Ладно, Сайрус, давай заключим сделку.
Siyasi bir anlaşma yapalım. Давай заключим политическую сделку.
Seninle iyi bir anlaşma yapalım tamam? Прости. Давай заключим сделку, ладно?
Pekala, hanımlar! Sizinle bir anlaşma yapalım! Итак, девушки, мы поступим следующим образом.
"Bir Anlaşma Yapalım" adlı yarışmayı hatırlıyor musun? Помнишь программу под названием "Давайте заключим сделку"?
Seninle bir anlaşma yapalım anne. Мамаша, давайте заключим сделку.
Formosa ve Vietnam hükümeti arasında milyon dolarlık bir anlaşma olmasına rağmen, hükümetin yavaş hareket etmesi ve çelik fabrikasının sahibi olan holdingin sorumluluktan yoksun oluşunun yarattığı öfke ve hüsran ülke sınırlarını aştı ve geçen bir yılda da devam etti. Медлительность правительства, а также отсутствие подотчетности в отношении металлургического завода вызвали гнев и отчаяние, которые вылились в массовые протесты по всей стране и продолжаются уже целый год, хотя правительство Вьетнама и заключило с заводом соглашение на миллионов долларов США.
Son bir kez prova yapalım. Давайте повторим все еще раз.
Nelson Davies'le bir anlaşma yaparız. Evi satışa çıkmış gibi gösteririz. Мы договоримся с Нельсоном Девисом, и дом продаст компания.
Hayır, biliyorum, ama biz şimdi yapalım. Я знаю, но давайте всё же сейчас.
Bu dünyada güçlerim sınırlı işte bu yüzden sana bir anlaşma önermeye geldim. Мои силы здесь ограничены, и поэтому я явился тебе предложить сделку.
Evet yapalım şu işi. Да, давай начнём.
Tam da Suriye'de eşi benzeri görülmemiş bir çok ilginç anlaşma yapmak üzereydim. Я сейчас в процессе очень интересных переговоров, кое-что уникальное в Сирии.
Hadi, yapalım şu anlaşmayı. Иди на сделку, давай.
Anlaşma yok, iyilik yok. Anladın mı? Никаких сделок, никаких одолжений, понятно?
İyi, öyle yapalım. Хорошо, сделаем это.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.