Sentence examples of "anlatmak" in Turkish
Translations:
all25
рассказать11
сказать4
рассказывать2
говорить1
объяснить1
описать1
поделиться1
произошло1
расскажешь1
расскажи1
сообщить1
Şu hindistan cevizinin nasıl işe yarayacağını anlatmak ister misin?
А ты не хочешь рассказать, как работает кокос?
Ona ne olduğunu sordum ama o bana anlatmak istemedi.
Я спросил его, что случилось, но он не захотел рассказывать.
Ve Annemler bize birşey anlatmak istemiyor, çünkü bizi korkutmak istemiyorlar.
И мамы не хотят нам ничего говорить, чтобы не пугать.
Patronuna niye iki kez cam parası ödemesi gerektiğini anlatmak istemezsin herhalde.
Не хочешь объяснить своему боссу, почему он должен платить дважды?
Senin için şu an ne hissettiğimi anlatmak için "kızmak" kelimesi yetmez.
Злость-не то слово, чтобы описать мои чувства по отношению к тебе сейчас.
Joker, olayları kendi açından anlatmak için bir şans istedin.
Джокер, вы просили о возможности поделиться своей точкой зрения.
ve sonunda Marshall Lily'ye herşeyi anlatmak zorunda kaldı.
И так Маршалл наконец сказал Лили что произошло.
Pekala, Lloyd, neler döndüğünü bana anlatmak ister misin?
Хорошо, Ллойд, ты мне расскажешь какого черта происходит?
Sen anlatmak ister misin, aşkım yoksa ben mi anlatayım?
Хочешь, расскажи сам, детка, или мне рассказать?
Pekala, bana kocanızla ilgili anlatmak istediğiniz bazı şeyler olduğunu söylemiştiniz, değil mi?
Итак, вы сказали, что можете сообщить мне какую-то информацию о своем муже?
Dün ne haltlar döndüğünü bana anlatmak ister misin?
Ты хочешь рассказать мне какого черта вчера произошло?
Peki ya Mexico'daki jakuzi olayını Hailey ve Denise'e anlatmak nedir?
Но Хейли и Денис можно рассказывать про джакузи в Мексике?
Gözlerin benim dünyamı değiştirdiğine dair anlatmak istediğim bir hikaye var.
Я хочу рассказать историю глаз, которые изменили мою жизнь.
Aslında bana Dale Tremont'u anlatmak istiyorsun, değil mi?
Ты хотел рассказать мне про Дейл Тремонт, правда?
Aslında anlatmak istediğim şey insanlarla gerçekten iletişim kurmanın çok zor olması.
Я просто хотела сказать, что общаться с людьми очень трудно.
Robin'e Barney olayını anlatmak için fırsat elime geçmişti.
Это был мой шанс рассказать Робин всю правду.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert