Sentence examples of "arap birliği" in Turkish

<>
Nato, Varşova Paktı, Çin ve Arap Birliği yetkilileri kilitli bir odada oturmuş müzakerelerde bulunuyorlardı. Члены НАТО, Варшавского пакта, Китая и Арабской Лиги заперлись в комнате и обсуждали реальность.
Arap Birliği de böyle düşünüyor galiba. И Лига арабских государств считает также.
15 Mayıs 2011 tarihinde Arap Birliği Genel sekreterliğine seçildi. 15 мая 2011 года избран на пост генсека Лиги арабских государств.
Makalenin yazıldığı yaz aylarının sonlarına doğru, Kriz Dernekleri ve Genç Yaşıt Eğitimi Birliği ('Y - PEER "), neden kız kaçırma geleneğine karşı mücadele edilmesi gerektiğini anlatan kısa skeçler sunarak karşı kampanyalarına devam etti. Позднее тем же летом была написана статья, а Ассоциация кризисных центров и Молодёжная сеть равного обучения "Y - PEER" продолжили кампанию посредством небольших зарисовок о том, почему нужно бороться с похищением невест.
"Burada, baskı altında kalmış birçok Arap kadınının kalıp yargılara karşı koyduğunu farkettim". dedi. По её словам, она только сейчас осознала, как много среди них сильных личностей, которые бросают вызов стереотипу угнетенной арабской женщины.
Kızıl pandalar, Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) nesli tükenen hayvanlar listesinde. Международный союз охраны природы (International Union for Conservation of Nature) включает красную панду в список видов, находящихся под угрозой исчезновения.
Benzer suçlara verilen tepkilerden ve katilin Arap veya Müslüman olduğu, tartışmalı bir geçmişi olan durumlardan daha yavaş olduğu belirtildi. Биография предполагаемого убийцы также не являлась темой для обсуждения, как это, скорее всего, было бы, будь он был арабом или мусульманином.
Bu adamlarla iş birliği içinde misin? Ты в сговоре с этими парнями?
Birisinin İsrailli, diğerinin Arap olması dışında. Только один израильтянин, а другой араб.
Robert Watson ile tanış. Birleşik Devletler Golf Birliği başkanı. Знакомься, Роберт Уотсон, президент Американской ассоциации гольфа.
Bir Arap, Mahmud'un yardımcısı, sanırım bir şey biliyordu. Один араб, помощник Махмуда, думаю, что-то знает.
İnsanlar arası sevgi birliği. Любовным союзом между работниками.
Bu Arap erkek ve kadınları arasında sorumlular var. Среди этих арабских мужчин и женщин находятся злоумышленники.
İş birliği yapman lazım. Мне нужно твое сотрудничество.
Arap müziği dinler misin? Знакомы с арабской музыкой?
Niye Fransa'yla iş birliği yapmayı reddediyorsunuz? Почему Вы отказываетесь сотрудничать с французами?
Dışişleri Bakanı olmak istiyorum. Bir Arap ülkesinin ilk kadın Dışişleri Bakanı olmak istiyorum. Я хочу быть министром иностранных дел, первой женщиной-министром в истории арабского народа.
Sovyetler Birliği? Nazi Almanyası? Советский союз или нацистскую Германию?
Bayan Boynton'la tartışan herhangi bir Arap yoktu. Никакой араб не спорил с миссис Бойнтон.
Kutsal Ejderha Birliği mi? Альянс священного дракона "?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.