Sentence examples of "büyük düşmanım" in Turkish

<>
Çünkü o benim en büyük düşmanım. Он мой злейший враг, конечно.
En büyük düşmanım kim? Назови моего главного врага.
Ama ortaya çıktı ki, en büyük düşmanım benmişim. Но оказывается, я сам себе являюсь злейшим врагом.
Bu, basın özgürlüğü için geriye doğru büyük bir adım. Нет, очень хитрого замысла здесь нет.
Benim bir düşmanım var. У меня есть враг.
Batı Rusya'dan toprak alarak Büyük Ukrayna'yı kurmayı planlıyordu. Он планировал создать государство "Великая Украина", отняв территории от западной России.
Bir sürü düşmanım var. У меня полно врагов.
Resmi istihdam sayısı her yıl artarken, Tacikistan'ın sanayisinin büyük kısmı durgun ve çalışma yaşında olan erkeklerin yarısı Rusya'da iş arıyor. Несмотря на то, что официальные данные о занятости с каждым годом растут, большая часть предприятий Таджикистана не функционирует и половина достигших трудоспособного возраста мужчин в Таджикистане ищет работу в России.
Kendi düşmanım olmak mı? Стать врагом самому себе?
Ülke'dan bu yana Başkan İsmail Omar Guelleh tarafından yönetilmekte ve hükümetin resmi duruşu büyük ölçüde Amerika taraflı bir tutum tercih etmişse de halkın büyük çoğunluğu bu tutumdan gittikçe uzaklaşmışlardır. С года страной руководит Исмаил Омар Гелле, правительство которого проводит в большой степени про - американскую политику, в то время как всё больше людей начинают дистанцироваться от данного направления.
Bırak onlar benim de düşmanım olsun. Отныне это и мои враги тоже.
Şehrin üç büyük okulu St. Francis İlköğretim Okulu, St. Joseph Rahibe Okulu ve Kutsal Kalp Okulu, şehir yönetimi tarafından mecburi tatil edildi. Администрация города вынудила три главные школы в городе (средняя школа Святого Франциска, школа при монастыре Святого Иосифа и школа Святого Сердца) объявить выходной.
Bu yaratık benim de düşmanım. Эта тварь - мой враг.
Afgan çocuklar genellikle evlenene kadar aileleriyle yaşar ve ailenin en büyük üyelerinin tüm ev halkı üzerindeki otoritesi hiç şüphe götürmez. Молодежь Афганистана обычно живет со своими родителями до свадьбы, и авторитет старших в доме никогда не ставится под сомнение.
Bu bilgisayar değil bu benim baş düşmanım. Это не компьютер. Это мой заклятый враг.
Bu vidyoda ise Dünya'nın en büyük şehri, Tokyo'nun kalbinde gündelik yaşama tanık oluyoruz. На этом видео мы можем на мгновение погрузиться в ежедневную жизнь в сердце Токио, самом большом городе в мире.
Kralın benim düşmanım olduğunu sandım. Я считал короля своим врагом.
Filistin halkından büyük bir sıcaklık ve destek görüldü ve yol boyunca Iman, Shareef ve DiaaMahmoud gibi projeye paha biçilemez derecede katkıda bulunan arkadaşlar edindim. Люди Палестины оказали много тепла и поддержки этому арт - проекту; на этом пути я приобрела таких друзей как Иман, Шариф и ДиаМахмуд, невероятно много сделавшие для развития моей идеи.
Bassam benim düşmanım değil. Басам мне не враг.
Üstünde delik olan büyük siyah bir yumurtaya benziyor. Похож на большое черное яйцо с отверстием наверху.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.