Sentence examples of "ben veriyorum" in Turkish

<>
Ben veriyorum, sen alıyorsun. Я даю, ты забираешь.
Yeni başlayanlar dersini birkaç dakika içinde ben veriyorum. Через несколько минут я начну занятие у начинающих.
Pekâlâ, kararı ben veriyorum. Ок, я приняла решение.
Bu partiyi ben veriyorum! Я устраиваю эту вечеринку!
Şu anda kararları sen vermiyorsun, ben veriyorum! Не вы сейчас принимаете решения, а я!
Ve tüm kararları ben veriyorum. И я принимаю все решения.
BEn haksızdım ve sen haklıydın ve ileride daha iyi bir evlat olacağıma söz veriyorum. Я ошибалась, а ты была права, обещаю в будущем стать лучшей дочерью.
Ben bunun bir gelenek oldugunu anliyorum - hala uygulanan, çok eski bir gelenek. Я понимаю, что есть такая традиция, очень такая старая традиция, ее применяют.
Artık herhangi bir sağlık çalışanının, üst düzey yöneticinin, yönetimin ve yönetim kurulunun; sağlık konularında herhangi bir medya aracına bilgi erişimi sağlamaması talimatını veriyorum. Настоящим я предписываю и отдаю распоряжение о том, что ни один сотрудник или руководитель учреждений здравоохранения не должен предоставлять средствам массовой информации любого рода какую - либо информацию по вопросам здравоохранения.
"Bana bir oyuncak alın, böylece ben de sizinle uğraşmayı bırakayım?" "Так вы купите мне игрушку, чтобы я перестал страдать фигней?
Aldığım kurabiyeleri geri vereceğime söz veriyorum. Р.S. Обещаю привезти вам песочное печенье.
Düşünmesi zor ve bunaltıcı bir şey ve ben, belki de diğerleri gibi, kendi hayatıma devam edebilmek için kendimi bu gerçeklikten uzaklaştırıyorum. У меня не было ни малейшей идеи, какова будет реакция на эти работы - это был слишком острый для меня вопрос.
Çılgın bir avcı değilimdir, söz veriyorum, bu sadece... Я не сумасшедший навязчивый ухажер, честное слово, просто...
Harekete geçmek için bir dürtü oluştu, ben de kaybolan diğer hayatları çizmeye başladım. Это укрепило импульс действовать, поэтому я продолжила рисовать портреты людей, которых уже нет.
Biraz uğraşmam gerekebilir ama söz veriyorum Debra bunu atlatacak. Над эти нужно будет поработать, но я обещаю.
Çeviri: "Ben bir prenses olmak istemiyorum. "Я не хочу быть принцессой.
Olaysız şekilde teslim olursanız, kimsenin zarar görmeyeceğine söz veriyorum. Сдавайтесь без боя и, обещаю, никто не пострадает.
Kocam ve ben haber kanalı sahibiyiz. Мой муж и я являемся владельцами новостного канала.
Sana kolay bölgeyi veriyorum, tamam? Так, даю тебе легкую зону.
Ben de sıkılmak üzereydim zaten. Я все равно хотел бросить.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.