Sentence examples of "bilen" in Turkish

<>
Yani aile sırlarını bilen biri varsa o siz olurdunuz, değil mi? Значит, если кто-то и знает семейные секреты, так это Вы?
Deyimler dili ya da kültürü bilen insanlara özgü bir şeydir. Идиомы кажутся тайной людям, которые знают язык и культуру.
Bu iki kelimenin senin için ne anlam ifade ettiğini bilen biri. Тот, кто знает, что значат для тебя эти слова:
Bu trenin nereye gittiğini bilen var mı? Кто-нибудь знает, куда идёт этот поезд?
O zaman bilen başka bir dürüst vatandaş bul. Тогда найди другого честного гражданина, который знает.
Cezaevinde, Sylvester'in gerçek bir mahkûm olmadığını bilen tek kişi oyun dışı kaldı. Единственный кто знал что Сильвестр на самом деле не заключенный выбыл из игры.
Nereden gerçek bir kılıç alabiliriz, bilen var mı? Никто не знает, где можно настоящий меч купить?
İşte size işini nasıl yapacağını iyi bilen bir Buf. Вот это Був, который умеет делать свою работу.
Bunu bilen tek kişi de benim çünkü Bryan'ın bu konuda bir dosya hazırladığına tanık oldum. И я знаю об этом только потому, что видела, как Брайан заводил дело.
Ve Albany dosyasının nerede olduğunu bilen başkaları da var. И есть другие люди, которым известно местонахождение Олбани.
Bu kadar çok şey bilen birine göre, çok da zeki değilsin. Для человека, который так много знает, ты не особо смышлёный.
Orada neler olduğunu bilen biri olmalı ne yaptığımızı bilen biri. Кто-то узнал, что там случилось, что мы натворили.
Hemşirenin ya da bilgi sahibi olan birisinin nerede olduğunu bilen var mı? Кто-то знает где здесь медсестра или человек, который может дать информацию?
Neden burada olduğumuzu bilen yaşında üniversite mezunları var. летние выпускники университетов знают, зачем мы здесь.
Sadece bunun hakkında bir şeyler bilen birini bulmaya çalışıyorum. Я пытаюсь найти кого-нибудь, кто знает об этом.
Bu kargonun burada ne aradığını bilen var mı? Кто-нибудь знает, что здесь делает этот груз?
Bazen, her şeyi bilen bir çocuğunun olması iyi oluyor. Иногда это хорошо иметь ребёнка, который знает некоторые вещи.
The Philosopher'ın nasıl göründüğünü bilen tek kişi Karen'dı. Карен была единственной, кто знал выглядел Философ.
Sanat dünyasının kirli alt tarafını ondan iyi bilen yok, efendim. Никто не знает грязную изнанку мира искусства лучше него, сэр.
Olur da yemek yapmayı bilen bir kızla tanışırsan seni bir daha hayatta göremeyiz herhalde. O dediğin imkansız işte. Если ты познакомишься с девушкой, которая умеет готовить, могу поспорить, мы тебя больше не увидим.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.