Sentence examples of "biliyorsunuz" in Turkish

<>
Sigara içmenin "Akciğer Fibrözisi" nin belirgin bir tetikleyicisi olduğunu biliyorsunuz. Вы знаете, что курение - существенный фактор риска для фиброза легких.
Canlı sinirlerin ölü sinirlerden daha iyi olduğunu biliyorsunuz. Вы знаете, что живые нервы лучше мёртвых.
Sokak yarışları hakkında ne biliyorsunuz ki hem? Что ты вообще знаешь об уличных гонках?
Siz bunu nereden biliyorsunuz, Bay Gardner? Откуда вам это известно, мистер Гарднер?
Tuttle'ın, taşradaki okullara destek olmak için kurduğu organizasyon hakkında ne biliyorsunuz? Что вам известно об организации Таттла, созданной для финансирования сельских школ?
Bunun neredeyse kesinlikle bir tuzak olduğunu biliyorsunuz değil mi? Ты же понимаешь, что это почти наверняка ловушка.
Fakat restaurant İran mahallesinde, ve biliyorsunuz Tanrının ordusu sadece beyazlar ve hristiyanlardan değil herkesten nefret ediyor. Ресторан находится в иранском районе, а как мы знаем, Армия Бога ненавидит всех не христиан.
Oh, sanırım siz sadece yeni versiyon Batman filmlerini biliyorsunuz. Ну да. Вам известна только новая версия "Бэтмена".
Siz benim kim olduğumu biliyorsunuz, ben de sizin kim olmadığınızı. Вы знаете мое имя, а вот я ваши - нет.
Efendim, Beckett'ın annesinin cinayeti hakkında ne kadarını biliyorsunuz? Сэр, что вы знаете об убийстве матери Бекет?
O gün gelince, beni nerede bulacağınızı biliyorsunuz. Настанет день, ты знаешь где меня найти.
Nodell kulesi olayında insanların bildiğinden daha fazla şey biliyorsunuz, değil mi? В пожаре в башне произошло больше, нежели известно людям, так?
Biliyorsunuz, tüm hayatım boyunca Demokrat oldum ben. Знаете, я был демократом всю свою жизнь.
Kızgın insanlar sizi şüphelendiriyor, farkındayım, ne kadar duygusal olduğumuzu biliyorsunuz. Злость наводит на нас подозрения, знаю, а вы знаете, какие мы эмоциональные.
Yolda yaralı insanlara rastladım, gerisini biliyorsunuz. По дороге увидел раненых Дальше ты знаешь.
Teğmen Booth'un ölümüyle ilgili bir şeyler biliyorsunuz. Вы что-то знаете о смерти лейтенанта Бута.
Biliyorsunuz, mil boyunca her iki yönden de bu nehri geçmek mümkün değil. Вы знаете, эту реку невозможно пересечь на расстоянии миль в обе стороны.
Bunun içinde çıplak piliçler olduğunu biliyorsunuz, değil mi? Вы не знаете, что там внутри голые девушки?
Biliyorsunuz, yakın zamanlarda Riley v. Kaliforniya davasında bir cep telefonunun yasa dışı incelenmesi konusunda. Ну вы знаете, недавнее дело Райли против Калифорнии, о незаконной прослушке сотового телефона.
Eğer bir şey hatırlarsanız, beni nerede bulacağınızı biliyorsunuz. Если что-нибудь вспомните, вы знаете где меня найти.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.