Sentence examples of "bir hediye" in Turkish

<>
Tek istediği ölmek ve kızına son bir hediye bırakmak. Он просто хочет умереть и оставить последний подарок дочери.
Paterson, projesinin gelecek nesiller için bir hediye olmasını umuyor. Кэти Патерсон надеется, что её идея обернется прекрасным подарком для будущих поколений.
Sanırım eski köleniz Abigail oğluna başka bir hediye daha yollamış. Кажется, здесь опять подарок для сына вашей бывшей рабыни.
Ve ona olan saygını göstermen için bir hediye vermen gerekecek. И ты должен будешь преподнести ему подарок в знак уважения.
Bu müthiş kıvırcıklar Tanrı'dan bir hediye. Эта натуральная растительность - от бога.
İnsanlar bir hediye aldıklarında genelde daha çok heyecanlanır. Обычно люди с большим энтузиазмом реагируют на подарки.
Şey, sonuçta o bir hediye. Ну, знаешь, это подарок.
Bunu bir hediye olarak görüyorum. Я буду считать это даром.
Jeffrey, başka bir hediye ayarlayabilir misin lütfen? Джефри, организуй, пожалуйста, другой подарок.
Biri kapımın altından küçük bir hediye göndermiş. Кто-то мне оставил небольшой подарок под дверью.
Bu yüzden ne kadar ilerlediğimizi simgelemesi için sana bir hediye aldım. И я приготовила тебе подарок, который символизирует глубину наших отношений.
"Sana bir hediye borçluyum. "Я должна тебе подарок.
Size bir hediye getirdik. Мы принесли вам подарок.
Karınız için çok hoş bir hediye olabilir. Это стало бы прекрасным подарком вашей жене.
Size bir hediye gönderecek olsaydım bu, balık kemiğini çıkarmanızı sağlayacak daha iyi bir alet olurdu. Если бы я сделала вам подарок, то это был бы инструмент для удаления рыбных костей.
Bana bir hediye daha mı aldın? Ты приготовил мне еще один подарок.
Ona bir hediye bırakıyorum, değil mi? Ну, я ведь оставил ему подарок?
"Noelde gelen bir hediye geri çevrilmez". Я бы не отказался от бонуса на Рождество.
Ben de onun yokluğundan istifade nikahları için listelerinden uygun bir hediye seçiyordum. Я воспользовался его отлучкой, чтобы выбрать подходящий подарок для их регистрации.
Başka bir hediye vermene hiç gerek yok. Можешь больше никогда ничего мне не дарить.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.