Sentence examples of "bir tıp" in Turkish
Küçük kız kardeşi Hopkins'te bir tıp okuluna kaydolarak onu gölgede bırakmış.
Но младшая сестрёнка переплюнула его, поступив в медицинский Университет Хопкинса.
Kendi eşine ameliyat yapmamaya dair bir tıp etiği yasası yok muydu?
Нет ли медицинских этических правил - Против операции на своей жене?
Senin çalışmak için karlı bir tıp dalından vazgeçmeyen adamla aynı şekilde mi?
И никогда не бросит прибыльную медицинскую практику, чтобы работать на вас?
Lillian öğleden sonra Knoxville'in dışındaki bir tıp konferansına gidecek.
Лилиан будет на медицинской конференции возле Ноксвилля сегодня днем.
Tobias, sen bir tıp doktorusun ve aktörlük yaparaktan absürt bir fantezide yaşıyorsun.
И Тобиас. Вы же врач, а живёте глупыми фантазиями о карьере актёра.
Histeri teşhisi koyulmuş kadınları tedavi eden bir tıp doktoruyum.
Я практикующий врач, лечу женщин, страдающих истерией.
Senin de öyle, ama ben gerçek olanım, bir tıp doktoru.
В этом ты весь, а я уже реально, доктор медицины.
Bu benim bir tıp öğrencisi olarak son günüm.
Но сегодня мой последний день в качестве студента-медика.
ek olarak yetenekli bir tıp öğrencisi, ama benim söylediğimi söyleme.
квалифицированный медик, для новичка, но я этого не говорил.
St. Louis'deki bir tıp konferansına katılmak için üç günlüğüne gitti.
Он уехал на три дня на медицинскую конференцию в Сант-Луисе.
1896 yılında, Matura Sınavı "nı geçti ve bir dönemliğine Zürih Üniversitesi" nde tıp okudu.
В 1896 году получила аттестат зрелости и изучала медицину в течение одного семестра в Цюрихском университете.
Bayan Crawley, dinlenme evleri tıp eğitiminden ibaret değildir.
Миссис Кроули, для санатория важно не медицинское образование.
Internet'i herkesin özgürce bağlanabildiği, iletişim kurabildiği, yazabildiği, okuyabildiği, izleyebildiği, konuşabildiği, öğrenebildiği, yaratabildiği ve yenilikler icat edebildiği açık bir ağ olarak muhafaza edin.
Поддержка Интернета как открытой сети, в которой всякий обладает свободой объединяться, общаться, писать, читать, смотреть, говорить, слушать, изучать, создавать и производить что - то новое.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert