Sentence examples of "bir tehdit" in Turkish

<>
Bu bir tehdit değil, alt tarafı sayılar. Это не угроза, а так, цифры.
Eli Cohn öldü ve Beşinci Kol bir tehdit olmaktan çıktı. Илай Кон мёртв и Пятая Колонна больше не представляет угрозы.
Bunu paradan elde edemezsiniz, uyumdan elde edersiniz. Bu, bu ülke için bir tehdit değildir de nedir! Вы никогда не добьётесь того же с помощью денег, вы можете это получить лишь осознав нашу взаимосвязь.
Yabancılar seni bir tehdit olarak görüyor. Инопланетные жители видят в вас угрозу.
Beşinci Kol çok büyük bir tehdit. Пятая Колона - слишком большая угроза.
Öyle, inandırıcı bir tehdit, Manhattan'da arabaya yerleştirilmiş bomba. Да, настоящая угроза, машина со взрывчаткой в Манхэттене.
Ve bu müsamaha edemeyeceğim bir tehdit. А этой угрозы я не потерплю.
Beni bir tehdit olarak gördü. Он увидел во мне угрозу.
Bu bir tehdit mi, bay O 'Donnell. Это звучит как угроза, мистер О 'Донелл.
McCourt Samaritan'a karşı bir tehdit olmalı. Маккорт может быть угрозой для Самаритянина.
Bu da onları Wolfram ve Hart'a karşı gerçek bir tehdit haline getirir. Afedersiniz, geciktim. Что превратит их в реальную угрозу "Вольфрам и Харт" Прошу прощения за опоздание.
Madem Bielawski böylesine büyük bir tehdit oluşturuyor neden Sovyetler Birliği direk adamı öldürmüyor? Так если Белавский такая серьёзная угроза почему Советский Союз просто не убьет его?
Bu gezegen bir tehdit mi? Представляет ли этот мир угрозу?
Hayatıma kast eden bir tehdit var. И есть реальная угроза моей жизни.
Gerçekten önemli ölçüde büyülü bir tehdit olmalı. Должно быть, магическая угроза эпических масштабов.
Olası bir tehdit anında yeteri kadar adamımız yok. Их не хватит, в случае возникновения угрозы.
Chicago borsasına yönelik muhtemel bir tehdit var. Существует вероятная угроза взрыва Чикагской торговой Биржи.
İstilacının varlığı herhangi birinin hayal edebileceğinden daha vahim bir tehdit oluşturdu. Само вторжение было гораздо большей угрозой, чем-кто либо мог представить.
Ne yani, Jack Fulton bir tehdit mi yoksa değil mi? Так что, Джек Фултон на самом деле вовсе не угроза?
Bitkiler ve ağaçlar, diğer türler gibi bir tehdit hissettiklerinde kaçamazlar. Растения и деревья перебраться на другое место при угрозе не могут.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.