Sentence examples of "birisinin" in Turkish

<>
birisinin söylediği bir şey ve biz kaçırdık! Кто-то что-то сказал, а мы пропустили!
Artık birisinin postacıya bir şey söylemesi gerekiyor. Возможно, кому-то нужно что-то сказать почтальону.
Birisinin seni öldürmek istediğini ve bunun için de bir siyahı kullandığını. Что кто-то хочет твой смерти и нанял для этого чёрного парня.
Birisinin benimle bir derdi varsa ne diye ay önce bir anda ortadan kalkmış olabilir ki? Если у кого-то была проблема со мной, почему он отозвал жалобу шесть месяцев назад?
Birisinin sana bunu her gün söylemesi gerek. Кто-то должен тебе это говорить каждый день.
Bir makineye bu kadar kısa sürede hız kazandırabilen birisinin PC piyasasında parlak bir geleceği var demektir. Любому, кто может разогнать компьютер до такой скорости, обеспечено светлое будущее на рынке ПК.
Nasıl oluyor da. birisinin evindeki eşyalar gizemli bir şekilde bir başkasının evine gidebiliyor? Да, как может что-то из одного дома таинственным образом оказаться в другом?
Hiç kimse, birisinin evine gelmek için yanlış geceye gelmiş gibi yapacak kadar yoldan çıkmaz. Никто бы не пришёл не пришёл в чей-то дом чтобы притворяться, что перепутал вечера.
Durumlar değişir, Simon ve bu birisinin hatası olmak durumunda değildir. Всё меняется, Симон, и это не обязательно чья-то вина.
Ne demek istediğimi anlıyor musun? - Anlıyorum da birisinin gelip kafama bir kürek geçirmesini bekliyorum. Думаю, понимаю, и хочу, чтобы кто-то, сейчас дал мне лопатой по голове...
Birisinin beyninin yanlış tarafını ameliyat eden cerrah mı? Хирург, который оперировал кому-то не ту сторону?
Sen bunu hallederken, ben de Siegel'i birisinin müzeyi soyacağına ikna edeceğim. А я пока постараюсь убедить Сигела, что кто-то собирается ограбить музей.
Hemşirenin ya da bilgi sahibi olan birisinin nerede olduğunu bilen var mı? Кто-то знает где здесь медсестра или человек, который может дать информацию?
Birisinin bu anahtara ihtiyacı vardı, değil mi? Кому-то нужен этот ключ, не так ли?
Çaresizce oturup, başka birisinin gerçekten iyi bir şey bulmasını bekliyoruz. Мы беспомощно ждем, что кто-то другой найдёт что-то по-настоящему пугающее.
Birisinin bir şey diyeceğini sanıyordum. Ya da bana komik bir şekilde bakakalacağını ya da... Я думал, что кто-то обязательно мне что-то скажет, будет пялиться или смеяться...
Eğer birisinin tıbbi yardıma ihtiyacı olursa.. И если кому-то понадобится медицинская помощь...
Eğer bu olay bir skandala dönüşürse birisinin sorumluluğu üzerine alması gerek. Если это выльется в скандал, кто-то должен будет понести ответственность.
Gidip birisinin boynuna bayıltıcı tabancan ile ateş edip sonra da kimliğini çalacaksın, değil mi? Ты уже стрелял из пистолета с транквилизатором кому-то в шею, чтобы украсть их личность.
Birisinin bu saldırıları yönlendirdiğini mi düşünüyorsun? Думаешь, кто-то направляет эти атаки?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.