Sentence examples of "boş zamanım" in Turkish

<>
Biraz boş zamanım var da belki yine piyano dersi verebilirim diye düşündüm. Появилось свободное время, думаю, я снова могу давать уроки фортепиано.
Zamanım önemliymiş gibi olurdu. Как будто мое время действительно чего - то стоит.
Boş boş şeyler hakkında duyuruyor yapıyor öyle değil mi? Она будто делает большое событие из ничего, да?
Bu müdahale toplantısına ayıracak zamanım yok benim. У меня нет времени на ваши вмешательства!
Dinleyin kimse boş bir restoranda yemek yemek istemez, değil mi? Ребята.. Никто не хочет есть в пустом ресторане, да?
İşten sonra üstümü değişmek için yeteri kadar zamanım var sanmıştım. Я думал, что успею зайти домой переодеться после работы.
Ne zamandan beri boş arazi var buralarda? С каких пор где-то имеется свободная земля?
Hank Henshaw olarak ne kadar çok zaman geçirirsem kaybettiklerimle yüzleşmek için o kadar az zamanım kalır. Чем больше времени я Хэнк Хеншоу, тем меньше я думаю о том, что потерял.
Ülkedeki tesislerde şu anda boş yatak yok. В государственном учреждении сейчас нет свободных мест.
Pekâlâ, Gus, çok fazla zamanım yok. Так, Гас, У меня мало времени.
Harper Avery Ödülü'nü ilk kazandığımda "Boş ver o erkekleri" diye düşündüm. В свою первую премию Харпера Эйвери я подумала "к чёрту мужчин".
çünkü bu benim zamanım değil. Это же не моё время.
Salı günü saat'te boş olmak kadar başarıyı belli eden bir şey yok. Ого, нет ничего лучше чем быть свободным во вторник в часа.
Temiz hava, düşünmek için zamanım olacaktır. Свежий воздух и уйма времени для размышлений.
Boş kargo ambarlarından birini botanik bahçesine çevirmek için izin istiyorum. Я бы хотел попросить разрешение переделать пустой склад в оранжерею.
Şu an, benim zamanım azalıyor. И сейчас, мое время кончается.
Yemeğindeki zehirle uzun ve boş bir koridorda kaburgalarına saplanmış bir bıçakla. Яд в пище, кинжал в спину в длинном пустом коридоре.
Tanrı'ya şükür mola zamanım geldi. Слава Богу у меня перерыв.
Ortalıkta bomboş duran bir gitar ve boş stüdyoyu görünce dayanamadım. Я увидел пустую студию и гитару, и просто захотелось...
Sizin için hep zamanım var, efendim. Всегда есть время пропустить стаканчик, сэр.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.