Sentence examples of "buzun üstüne çıkıp" in Turkish

<>
Bir parça buzun üstüne çıkıp asmış ve sonra buz eriyince ölmüş. Он встал на ледяную глыбу и повесился, а лед растаял.
Bir kalıp buzun üstüne çıkmış ve buz yavaş yavaş erimiş. А он просто принес глыбу льда, которая потом растаяла.
Kız arabanın üstüne çıkıp dans etmeye başlıyor. Она забирается наверх и танцует на машине.
Aynı Pavlensky'nin sabah çıkıp FSB merkezinin önünde elinde pankart ile tek başına eylem yaptığını düşünün. Представьте, что тот же Павленский вышел утром к ФСБ с плакатом в одиночный пикет.
Tek şansımız, üçümüzün bu herifin üstüne atlaması. Наш единственный шанс - наброситься на него втроём.
Katı buzun içinde canlıların bulunma ihtimali güneş sisteminde yaşamın sürdürülebildiği fikirlerimiz üzerinde büyük etkiye sahip oldu. Возможность существования жизни в толще льда меняет все наши представления об условиях, необходимых для неё.
Tek yapılması gereken yukarı çıkıp kendi yollarımıza dağılmak. Осталось только подняться наверх и пойти своими дорогами.
Bir keresinde, üstüne güneş gözlüğü ve şapka takmıştım. Иногда, я одеваю на него очки и шляпу.
Ak yürüyenler binlerce yıldır buzun altında uyuyorlardı. Белые Ходоки спали во льдах тысячи лет.
Sanırım bu dışarı çıkıp yeni bir bikini almaya bahane. Думаю, это повод пойти и купить новое бикини.
Bu hiç iyi değil. Bu konuya parmak basmak için üstüne kusabilirim Jared. Меня может вырвать на тебя, лишь чтобы доказать это, Джаред.
Hayır, bunları yerin altında, buzun içinde buldum. Нет, они были под землей, на льду.
Bayan Harter, üst kata çıkıp Teddo'nun odasında oyun oynayabilir miyiz? Миссис Хартер. Можно подняться наверх и поиграть в салоне игр Тедди?
Kitabın üstüne mi çalışıyorsun? Работаешь над своей книгой?
Sonra birden buzun aşağı doğru indiği bir noktaya geldim, kayalıkları görebiliyordum. внезапно я оказался в точке, откуда был виден ледопад и скалы.
Klaus öldüğünde, sen tek çizik bile almadan buradan çıkıp gidersin ve Elena'nın teyzesi ölür. Теперь Клаус умрет, ты выйдешь отсюда без единой царапины, а тетя Елены умрет.
Üstüne de ufak bir not yapıştırdım. Я еще приклеила записку с надписью:
Bir buzun üzerinde yürür gibi çocuğun etrafında yürüyemezsin. Нельзя продолжать ходить на цыпочках вокруг этого ребёнка.
Lorca çıkıp gidecek, senin de bana güvenmen gerekiyor. Лорка уйдет, а тебе придется просто довериться мне.
Muhtemelen kimlik belirleme için yeterli olmaz. Ama polis memurundan üstüne sıçramıştır. Недостаточный для опознания, но он находится поверх пятна крови патрульного.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.