Sentence examples of "dışında başka" in Turkish

<>
Kendi kızgınlıkları dışında başka bir neden olmadığı bir durumda adamlarımın ölmesine izin vermeyeceğim. Я не намерен терять людей по столь незначительной причине как потворство собственному самолюбию.
Bodruma hizmet girişi dışında başka bir giriş var mı? А есть другие пути в подвал кроме служебного входа?
İşin dışında başka bir hayatı yokmuş gibi görünüyordu. В его жизни не было ничего помимо работы.
Bourbon dışında başka bir şey var mı? А кроме бурбона у тебя ничего нет?
Pastadan başka bir şeye ayıracak paramız yok. Ve birkaç resim dışında başka bir şey yok. У нас просто нет денег на что-то другое кроме торта, и проявить несколько слайдов.
Kısa ve şişko olmanın dışında başka özelliklerin de var. Ты маленький и пухлый, но это не главное.
Dedikodular dışında başka bir şey biliyor musunuz? Вам известно что-нибудь большее, чем слухи?
Burada bunun dışında başka birşey olmuyor, Michael. Anlıyor musun? Больше тут ничего нет, Майкл, ты это понимаешь?
İnsanların şeytana uyup Tanrı dışında başka cevaplar aramamalarından emin olmak zorundayız. Нельзя, чтобы люди искали ответов за пределами Бога и Церкви.
Sana'a'nın mil dışında başka bir istasyon daha var. Есть еще одна станция в милях от Саны.
Bu daire dışında başka bir adres bulabildin mi? Нашла еще какие-нибудь адреса, кроме этой квартиры?
Cinsiyet dışında başka bir şey daha farklı diğer kurbanlara göre. Помимо пола, у этой жертвы есть ещё одно отличие.
Aslında devletin gücünü harekete geçirmenin dışında başka birçok seçenek var. Вообще-то есть масса вариантов, помимо обращения к властям штата.
İş dışında başka hiçbir şeye zamanın yok. У тебя есть время только на работу.
Neredeyse patlayacağın dışında hayatında başka neler oldu? А кроме взрыва, что еще произошло?
Başka nelerden hoşlanırsın, Izzy? Hoşlandığın, kendin dışında. Что тебя еще интересует, Иззи, кроме самого себя?
Başka türlü çöpler de okulun içerisinde, her yerde toz, tuvaletler (anlatmayacağım bile), kırık camlar ve kapılar, ancak dört yılda bir ya da özel durumlarda boyanan duvarlar ... эта груда мусора, каждый день лежащая у задней двери, придаёт нашей "уникальной" школе более чем прекрасный вид... Мусор, в других формах, есть и внутри. Повсюду пыль, туалеты... даже не буду их описывать, двери и окна сломаны, стены красят только раз в четыре года или к особым событиям.
Fakat bu sefer, bu popüler Facebook sayfasının ardındaki gençler Yangoon'un dışında kalan Myanmar halkının durumu hakkında daha fazla şey bulmayı umuyor. Однако сейчас тинейджеры, принимающие участие в этом известным Facebook - проекте, планируют узнать больше о положении жителей Мьянмы за пределами Янгона.
otorite ve toplum arasında başka türlü bir diyalog mümkün değil. другого способа диалога власти и общества уже нет.
Böylece hareket etme özgürlükleri, okuma şansları ve ev dışında işte çalışma olanakları yok edilmekte. В итоге они теряют свободу передвижения, шанс на образование и, в большинстве случаев, право на работу вне дома.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.