Sentence examples of "dışında yarım" in Turkish

<>
Afgan büyümek dakikanın yarım saatle gün arasında bir şey ifade etmesidir. Когда минут могут спокойно превратиться в полчаса или вообще целый день
Fakat bu sefer, bu popüler Facebook sayfasının ardındaki gençler Yangoon'un dışında kalan Myanmar halkının durumu hakkında daha fazla şey bulmayı umuyor. Однако сейчас тинейджеры, принимающие участие в этом известным Facebook - проекте, планируют узнать больше о положении жителей Мьянмы за пределами Янгона.
Evet. Çok uzun sürdü. Yarım saattir bekliyorum. Ты долго, я уже полчаса жду.
Böylece hareket etme özgürlükleri, okuma şansları ve ev dışında işte çalışma olanakları yok edilmekte. В итоге они теряют свободу передвижения, шанс на образование и, в большинстве случаев, право на работу вне дома.
Şerif yarım saat önce çıktı. Шериф уехал полтора часа назад.
Bu benim kontrolümün dışında. Это вне моего контроля.
Dersler yarım saat sonra başlıyor. Урок начнётся только через полчаса.
Seninle çalışmak dışında mı? Кроме работы с тобой?
Eğer her yarım saatte bir temizlik yapabilseydim.. Если бы я хотел убираться каждые полчаса..
Ama ben okul dışında pek konuşan biri değilim. Но не мне говорить от лица моего колледжа.
Sadece yarım günümüzü alır. Это займет всего полдня.
Philip, Ark dışında araştırma mı yapıyor? Филип проводит своё исследование, вне Центра?
Yarım saate yoga dersim var. У меня йога через полчаса.
Judson Philadelphia'nın dışında berbat bir mahallede büyüdü. Çok iyi bir okulda okumak için çok çalıştı. Джадсон вырос в ужасном районе возле Филадельфии, выцарапывая себе путь в школе Лиги плюща.
Chris için kuru ekmek ve yarım greyfurt. Сухой тост и половина грейпфрута для Криса.
Sakız dışında yeşil bir şeyi ağzıma koyamam ben. Я не ем ничего зелёного, кроме жвачки.
Yarım milyonda bir ihtimal. У одного на полмиллиона...
Büyük baş hayvanların çektikleri acıya yeni bir bakış açısı kazanmak dışında tabii. Ну, кроме того, что начинаешь уважать борцов за права животных?
Sadece yarım saatimizi alır. И понадобится всего полчаса.
Bu dron, kolektif dışında hayatta kalamaz. Этот дрон не может выжить вне коллектива.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.