Sentence examples of "dağıtmak demektir" in Turkish

<>
Bir kadın için bu dikkat dağıtmak demektir... Для женщин все дело в отвлечении внимания...
Bu da çok daha fazla savunmasız demektir. А значит, она гораздо более уязвима.
Dikkat dağıtmak için böyle bir olayı kullanıyorlar. Они используют подобные события для отвлечения внимания.
Bu demektir ki müşterin bir Fae. Значит, этот клиент - фейри.
Amacım, Sam evini ararken; Dale'in dikkatini dağıtmak. Только чтобы отвлечь Денниса, пока Сэм обыскивает дом.
Evet, ama parmağını sürmeden kemik kırabiliyorsa, başbakan gerçekten büyük tehlikede demektir. Если он может ломать кости силой мысли, тогда премьер-министр в реальной опасности.
Oyunu herkesin dikkatini dağıtmak için kullanacağım. Использую игру, чтобы всех отвлечь.
Olivia tekrardan uygun demektir bu. Значит, Оливия опять свободна.
Ama sanırım şimdilik dikkatimi dağıtmak için konu dışına çıkacağım. Но пока что я пойду прогуляться, попробую развлечься.
Ben bir şeyi bitirdim mi, bitmiş demektir. Когда я что-то заканчиваю, то это навсегда.
Wax, Volvo büyük ihtimalle dikkatimizi dağıtmak içindi. Уэкс, Уэкс! Вольво - отвлекающий маневр.
Süper güçlerin yoksa, süper güçlerin yok demektir. Нет у тебя никаких сил. Значит, нет.
Hızını geri kazanman için uğraşırken Farooq'un dikkatini dağıtmak için. Чтобы отвлечь внимание, пока мы возвращаем тебе скорость.
Doğru, Gabriel çoktan içeriye girmiş demektir. А значит, Габриэль наверняка уже внутри.
Ya da dikkat dağıtmak için, eğer çok yaklaştıysak. Или обманный маневр, если мы подобрались слишком близко.
İyi olmak ne demektir ve o tercihleri nasıl yaparsın? Что значит быть хорошим человеком, как сделать выбор?
Aklımı dağıtmak için gidip biraz dolaşacağım. Мне нужно прогуляться немного и проветриться.
Bu demektir ki, Godzilla dehşeti insanların zihninde yayılıyor. Это значит, что ужас Годзиллы захватил умы людей.
Sen köleleri serbest bırakırken, biri Dük'ün dikkatini dağıtmak zorunda. Кто-нибудь должен отвлечь герцога Альфонсо, пока ты их освобождаешь.
Bu da demektir ki, yarınki final için çalışmana yardım edemeyeceğim. Значит, я не смогу помочь тебе подготовиться к завтрашнему экзамену.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.