Sentence examples of "daha yakışıklı" in Turkish

<>
Henry Tudor daha yakışıklı olur sanmıştım. Я думала Генри Тюдор лучше выглядит.
O çok daha yakışıklı. Он намного более привлекателен.
Uzun, senden daha yakışıklı. Выше и красивее чем ты.
Sonra sabah ışığında daha yakışıklı olduğumu hatırladım. Но в утреннем свете я смотрюсь лучше.
Senden daha yakışıklı mı? Он выглядит лучше тебя?
O zamanlar benim olduğumdan çok daha yakışıklı. Он намного красивее меня в его возрасте.
O daha genç ve daha yakışıklı. Он красивее и потом он моложе.
Öncesinden daha yakışıklı ve daha uzunum. Я вдруг стал выше и симпатичнее?
Hatırladığımdan daha da yakışıklı. Он стал ещё красивее.
Sanırım yakışıklı Jack sana bir tane daha borçlandı. Похоже, за красавчиком Джеком ещё один должок.
'den beri Cibuti'de askeri birlik bulunduran Amerika ,'te ülkedeki askeri yerleşim kontratını yıllığı milyon dolara on yıl için daha yeniledi. США поддерживает свое военное присутствие с года, а в году они продлили аренду на содержание военного контингента еще на лет, платя миллионов долларов каждый год.
Belki, o kadar da yakışıklı olmadığı içindir. Может, потому что он не настолько красив.
Nezaketiniz efendim, canımı ayrımcılığınızdan daha çok acıtıyor. Ваша вежливость, сэр, убивает меня больше, чем ваша дискриминация.
Yakışıklı, söz yazma arkadaşım orada oturuyor. Мой очень красивый со-автор сидит прямо здесь.
Daha fazla fotoğraf için Tatsuya Tanaka'nın Instagram sayfasını inceleyin. Зайдите в Instagram Танаки, чтобы найти еще больше фотографий.
Hoşça kal Yakışıklı Prens. Прощай, Прекрасный Принц.
Bu arada Hakobyan daha çok onlu yaşlarının sonlarında veya yirmili yaşlarının başında genç erkeklerin 'Ermeniliklerini' milli çıkarlara tehdit olarak gördükleri gruplara karşı nefreti yaygınlaştırarak gösterdiklerini vurguluyor. Она с сожалением подчеркнула, что в стране все больше подавляется свобода самовыражения, а Акобян сказал, что группировки состоят преимущественно из молодых людей в возрасте - лет, которые подчеркивают свою принадлежность к армянской нации, распространяя ненависть на группы населения, представляющие, по их мнению, угрозу национальным интересам.
Evet, yakışıklı adam. Yetenekli, genç... Да, симпатичный, молодой, талантливый...
İnanıyoruz ki bu prensipler daha yaratıcı, üretken ve açık toplumlar yaratmaya yardımcı olacaktır. Мы полагаем, что они помогут привнести больше креативности, создать больше инноваций и больше открытых обществ.
Yakışıklı, genç bir İspanyol ile yatıyorsun, değil mi? Вы спите с молодым красивым испанцем, не так ли?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.