Sentence examples of "devam edecekler" in Turkish

<>
Paralarını almaya devam edecekler. Они продолжат получать посылки.
Diğerleri savaşa devam edecekler! Остальным - продолжать сражаться!
Biliyorsun onlar gelmeye devam edecekler, Walt. Знаешь, они не остановятся, Уолт.
Geri gelecekler, hepiniz ölene kadar da gelmeye devam edecekler! Вернутся и будут возвращаться, пока вы все не погибнете!
Alarm süresince acil durum hizmetleri faaliyetlerine devam edecekler. Экстренные службы будут поддерживать режим повышенной боевой готовности.
Eğer harekete geçmezsek, zarar vermeye devam edecekler. Если не вмешаться, они будут продолжать гадить.
Polisler çetin insanlar. Yüzlerce yıl sonra da öyle olmaya devam edecekler. Копы сейчас досаждают так же, как и через сто лет.
Formosa ve Vietnam hükümeti arasında milyon dolarlık bir anlaşma olmasına rağmen, hükümetin yavaş hareket etmesi ve çelik fabrikasının sahibi olan holdingin sorumluluktan yoksun oluşunun yarattığı öfke ve hüsran ülke sınırlarını aştı ve geçen bir yılda da devam etti. Медлительность правительства, а также отсутствие подотчетности в отношении металлургического завода вызвали гнев и отчаяние, которые вылились в массовые протесты по всей стране и продолжаются уже целый год, хотя правительство Вьетнама и заключило с заводом соглашение на миллионов долларов США.
Yarın, kardeşinin ölümünün intikamını almamızda bize yardım edecekler. Завтра они помогут нам отомстить за смерть твоего брата.
Makalenin yazıldığı yaz aylarının sonlarına doğru, Kriz Dernekleri ve Genç Yaşıt Eğitimi Birliği ('Y - PEER "), neden kız kaçırma geleneğine karşı mücadele edilmesi gerektiğini anlatan kısa skeçler sunarak karşı kampanyalarına devam etti. Позднее тем же летом была написана статья, а Ассоциация кризисных центров и Молодёжная сеть равного обучения "Y - PEER" продолжили кампанию посредством небольших зарисовок о том, почему нужно бороться с похищением невест.
Gidip o insanlara yardım edecekler değil mi? Они ведь помогут тем людям, да?
İnsan vücudu ölü olmasına rağmen aktif olmaya devam ediyor. Будучи мертвыми, человеческие тела все еще остаются активными.
Ama buradan çıktığında sana yardım edecekler mi? Но они будут рядом когда ты выйдешь?
Söyleyecek bir şeyin yokmuş gibi davranmaya devam mı edeceğiz? Или продолжим притворяться, что тебя ничего не тревожит?
Betty, şehri darma duman edecekler. Бетти, они собираются сжечь город.
Kafa sallayıp, yoluma devam etmek istiyorum. Я хочу просто кивнуть и идти дальше.
Bize yardım edecekler mi? Они собираются нам помочь?
Bana tamam deyin ben de devam edeyim. Скажите, если согласны и мы продолжим.
Bu numarayı ara, sana yardım edecekler. Позвони по этому телефону и тебе помогут.
Hayır, aramaya devam ederim. Нет, я еще поищу.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.