Sentence examples of "devam ediyordu" in Turkish

<>
Titanium çubuk, omurgasına sabitlenmiş, ama hala hastalığı devam ediyordu. Титановый стержень укрепил его позвоночник, но болезнь все еще прогрессировала.
Ve Heinz bana bakmaya devam ediyordu. А этот Хайнц уставился на меня.
Adam bağırmaya devam ediyordu. Мужчина не переставал кричать.
Gençlik hareketi büyümeye devam ediyordu. Молодёжное движение продолжает набирать обороты.
Onun görebilme yeteneği halen dezavantaj olmaya devam ediyordu. Но способность видеть поставила её в неудобное положение:
Bu sırada Michael sahilde rahatlamaya devam ediyordu. Тем временем, Майкл отдыхал на пляже.
Bu madde kullanımı ve sefalet sürekli devam ediyordu. Неразрывный цикл из нищеты, алкоголизма и наркомании.
Fakat Steve Clark'ın alkol ile ilgili sorunu günden güne artarak devam ediyordu ve sürekli rehabilitasyona giriyordu. Алкоголизм Стива Кларка усугубился до такой степени, что он постоянно то появлялся, то исчезал из центра реабилитации.
Formosa ve Vietnam hükümeti arasında milyon dolarlık bir anlaşma olmasına rağmen, hükümetin yavaş hareket etmesi ve çelik fabrikasının sahibi olan holdingin sorumluluktan yoksun oluşunun yarattığı öfke ve hüsran ülke sınırlarını aştı ve geçen bir yılda da devam etti. Медлительность правительства, а также отсутствие подотчетности в отношении металлургического завода вызвали гнев и отчаяние, которые вылились в массовые протесты по всей стране и продолжаются уже целый год, хотя правительство Вьетнама и заключило с заводом соглашение на миллионов долларов США.
Eğer bir müşteri para ödemeye kalkarsa tedarikçi parasını iade ediyordu. И если клиент пытался заплатить, сутенер возвращал клиенту деньги.
Makalenin yazıldığı yaz aylarının sonlarına doğru, Kriz Dernekleri ve Genç Yaşıt Eğitimi Birliği ('Y - PEER "), neden kız kaçırma geleneğine karşı mücadele edilmesi gerektiğini anlatan kısa skeçler sunarak karşı kampanyalarına devam etti. Позднее тем же летом была написана статья, а Ассоциация кризисных центров и Молодёжная сеть равного обучения "Y - PEER" продолжили кампанию посредством небольших зарисовок о том, почему нужно бороться с похищением невест.
George amcası Anthony'den söz ediyordu. - Geçen hafta vefat etti. Джордж хоронит своего дядюшку Энтони, он умер на прошлой неделе.
İnsan vücudu ölü olmasına rağmen aktif olmaya devam ediyor. Будучи мертвыми, человеческие тела все еще остаются активными.
Donna bana aile ağacımla ilgili olarak yardım ediyordu ama şimdi bize davada yardımcı oluyor. Донна помогала мне с моей родословной, но сейчас она помогает нам с делом.
Söyleyecek bir şeyin yokmuş gibi davranmaya devam mı edeceğiz? Или продолжим притворяться, что тебя ничего не тревожит?
O da mı termostata yardım ediyordu? Она тоже тебе с водонагревателем помогала?
Kafa sallayıp, yoluma devam etmek istiyorum. Я хочу просто кивнуть и идти дальше.
Kocasından patolojik olarak nefret ediyordu. Она патологически ненавидела своего мужа.
Bana tamam deyin ben de devam edeyim. Скажите, если согласны и мы продолжим.
Sarah, her gün orada çalışan iki dansçıya kostümlerini tiyatroya taşımalarında yardım ediyordu, bir yandan da bir gün sahnede onlarla birlikte yer alacağını hayal ediyordu. Сара ежедневно помогала двум танцовщицам нести в театр их костюмы, мечтая при этом, что когда-нибудь она выйдет рядом с ними на сцену.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.