Sentence examples of "eşit olduğu" in Turkish
Bu "T" r da sağ kaptaki basıncın fıskiye basıncına eşit olduğu anlamına gelir.
Это означает, что давление в правой сосуде равна фонтанному давлению при "T" r.
Çoğunlukla olduğu gibi Egyptian Leftist web sitesi "Per'i Bırakın" resimlerini ilk yayınlayan oldular.
Сейчас Пер находится в одной из комнат аэропорта, где нет других людей и где он ожидает объяснений полиции.
Kanun yapıcılar, bu maddenin Anayasanın bütün Ugandalıların kanun karşısında eşit olduğunu öngören. ve. maddeleriyle ters düştüğünü savunarak yaşından küçük ve yaşından büyük adayların da seçime katılmalarını mümkün kılmak istiyor. Bu durumu eleştirenler ise bu tasarının yalnızca Museveni'yi hayat boyu cumhurbaşkanı yapabilmek için öne sürüldüğünü düşünüyor.
Парламентарии намерены внести изменения, допускающие до участия в выборах кандидатов, чей возраст не достиг лет и превышает лет, настаивая на том, что действующий закон противоречит статьям и Конституции, согласно которым все граждане Уганды равны перед законом.
Benzer suçlara verilen tepkilerden ve katilin Arap veya Müslüman olduğu, tartışmalı bir geçmişi olan durumlardan daha yavaş olduğu belirtildi.
Биография предполагаемого убийцы также не являлась темой для обсуждения, как это, скорее всего, было бы, будь он был арабом или мусульманином.
Bu kutunun bir zamanlar Pandora'ya, yeryüzündeki ilk kadına ait olduğu söylenir.
Говорят, что он когда-то принадлежал Пандоре, первой женщине на Земле.
Her zaman olduğu gibi "Deniz Hikayesi" nde ilginç birşey yok.
Как обычно, ничего интересного здесь на "Одиссее" не происходит.
Yılan onları, her şeye gücü yeten Tanrı ile eşit olacaklarına dair ikna etmişti.
Он убедил их, что они.. могли бы стать равным самому Господу Богу.
Yoksa sadece çocuğu için ağlayan bir anne olduğu için mi?
Только потому что она мать и плачет о своей дочери?
Burada herkese eşit olanaklar sunulur, Bay McCullers.
Мистер МакКаллерс, здесь у всех равные возможности.
Lagertha, Skjaldmö olduğu için onu tercih edeceğine şüphe yok.
Без сомнения, ты предпочитаешь её потому что она воительница.
Soruşturma kadının eğitimli bir suikastçi olduğu sonucuna varmış.
Расследование установило, что она была наёмным убийцей.
Uzun zamandır devletimizin politikası herkese adaletin gözünde eşit davranmak oldu.
Политика нашего государства видит всех людей равными в глазах закона.
Bu sabah yasal olarak yetersiz olduğu bildirildi.
Этим утром он был официально признан недееспособным.
Teknolojileri sayesinde herkesin yeme, giyinme, ev, ulaşım ihtiyaçları eşit olarak ve zahmetsizce karşılanıyor.
Их технология позволяет прокормить, одеть, обуть всех, одинаково всех, без всяких различий.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert