Sentence examples of "eşit yaratılmıştır" in Turkish

<>
"Bütün insanlar eşit yaratılmıştır" sözü ne oldu peki? Как насчет бредового заявления "все люди созданы равными"?
Tüm insanlar eşit yaratılmıştır? Все люди созданы равными?
Kanun yapıcılar, bu maddenin Anayasanın bütün Ugandalıların kanun karşısında eşit olduğunu öngören. ve. maddeleriyle ters düştüğünü savunarak yaşından küçük ve yaşından büyük adayların da seçime katılmalarını mümkün kılmak istiyor. Bu durumu eleştirenler ise bu tasarının yalnızca Museveni'yi hayat boyu cumhurbaşkanı yapabilmek için öne sürüldüğünü düşünüyor. Парламентарии намерены внести изменения, допускающие до участия в выборах кандидатов, чей возраст не достиг лет и превышает лет, настаивая на том, что действующий закон противоречит статьям и Конституции, согласно которым все граждане Уганды равны перед законом.
Artık eşit miktarda alıyoruz. Теперь мы получаем поровну.
Ben de onunla eşit değil miyim? Разве мы с ним не равны?
Yılan onları, her şeye gücü yeten Tanrı ile eşit olacaklarına dair ikna etmişti. Он убедил их, что они.. могли бы стать равным самому Господу Богу.
Burada herkese eşit olanaklar sunulur, Bay McCullers. Мистер МакКаллерс, здесь у всех равные возможности.
Evet ama eşit goriller değiliz. Ну наши гориллы не равны?
Kârlar hepimizin arasında eşit şekilde paylaşılacak. Прибыл будет поделена поровну между всеми.
Uzun zamandır devletimizin politikası herkese adaletin gözünde eşit davranmak oldu. Политика нашего государства видит всех людей равными в глазах закона.
Teknolojileri sayesinde herkesin yeme, giyinme, ev, ulaşım ihtiyaçları eşit olarak ve zahmetsizce karşılanıyor. Их технология позволяет прокормить, одеть, обуть всех, одинаково всех, без всяких различий.
Ortak bir şirket kuralım ve eşit ortak olalım. Мы вместе создадим компанию и будем равными партнерами.
Bunlar da eşit derecede önemli mi sizce? Вы думаете, это столь же важно?
Önceden paylarımızı eşit hazırlamak akıllıca olur. Лучше подготовиться и заранее поделить поровну.
Emniyet güçleri bu yozlaşmayla tamamen yeni bir savunma hattıyla savaşıyor lakin herkes eşit yaratılmamıştır. Правоохранительные органы борются с коррупцией благодаря новой линии обороны. Но не все созданы равными.
Kimileri için ikisi de eşit ölçüde ürpertici. Для некоторых он всё так же холоден.
Sanırım Eşit Çalışma Fırsatı Komisyonu'nda öyle kadınlar vardır. Кажется, в Комиссии равных возможностей есть неплохой.
O bildiri asteroit avlama projelerinin hepsine eşit olarak zarar verdi. Эта работа помешала всем проектам по охоте за астероидами одинаково.
Bayan Alice'in, eşit derecede beyinsiz ve tehlikeli kocalar cezbetme konusunda inanılmaz bir becerisi vardır. У мисс Элис есть удивительная способность привлекать спутников, в равной степени глупых и опасных.
Hayatları eşit ölçüde değerliydi. Их жизни одинаково важны.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.