Sentence examples of "emanet edecek kadar" in Turkish

<>
Sana hayatımı emanet edecek kadar güvenebilmeliyim. Я хочу доверить тебе свою жизнь.
Efendinin sinyali uçuş sistemlerine müdahale edecek kadar güçlü olmalı. Hatta bütün uçağı bile... Сигнал Владыки должен быть достаточно мощным, чтобы заглушить все системы управления полетом.
Bunun olacağını tahmin edecek kadar zeki birisin. Ты достаточно умна, чтобы ожидать этого.
Bizi bir süre idare edecek kadar yiyecek ve içeceğimiz var. Duvarlar da sağlam. У нас есть еда и вода, чтобы продержаться, и стены крепкие.
Bayağı utangaç biri. Daha bayanlarla dans edecek kadar iyi olduğunu düşünmüyor. Он пока ещё не настолько хорош, чтобы танцевать с девушками.
Ve yanıldığımı itiraf edecek kadar makineyim. Я достаточно машина признать свою ошибку.
İdare edecek kadar iyi bir koca olacağımı düşünüyorum. Я думаю, что смогу стать неплохим мужем.
Canlıyı cansızı ayırt edecek kadar ölü gördüm. Я видела достаточно мертвых, могу отличить.
Ve kendini halkın koruyucusu ilan edecek kadar yüzsüz. И он имеет наглость объявлять себя защитником людей.
Bana karşı böyle eziyet edecek kadar ne garezi var? Чем я согрешил, чтобы так издеваться надо мной?
Ve bence, Henry'i saf dışı bırakmamda bana yardım edecek kadar akıllısın. Я думаю, ты достаточно умна, чтобы помочь мне прижать Генри.
'de şimdinin milyar dolarları edecek kadar değerliydiler. В их эквивалентная стоимость составляла один миллиард долларов.
İçgüdülerim henüz mahkum edecek kadar yeterli değil. Мои инстинкты однозначного приговора пока не вынесли.
Karılarımıza ve kızlarımıza bile tecavüz edecek kadar sapkınlar. Они хотят стереть арийскую расу с лица земли!
Programını hayatta tutmaya devam edecek kadar. Значит, мы продолжим вашу программу.
Kahvaltı edecek kadar iyi tanımıyorum seni. Для совместного завтрака мы мало знакомы.
Ama diğer şeyleri telafi edecek kadar değil. Но не так, чтобы наверстать упущенное.
Tuzaga günlükle yem koymayi akil edecek kadar akilli. Ему бы хватило ума оставить дневник как приманку.
Daha büyük bir resim olduğunu tahmin edecek kadar akıllısın ama ne olduğunu anlayacak kadar akıllı değilsin. Ты достаточно умён, чтобы догадаться о подтексте, но не достаточно - чтобы увидеть его.
Eğer onu dinleseydik küçük bir şehri yok edecek kadar askeri gereçle dolaşan fanatik bir grupla uğraşmayacaktık. Послушали бы его, не получили бы банду фанатиков, способных сравнять с землёй небольшой городок.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.