Sentence examples of "engel olmak" in Turkish

<>
Sana engel olmak istedim. Я хотел остановить тебя.
Kadın avcılarının sizi rahatsız etmesine engel olmak için sizinle birlikte beklememizin bir mahzuru var mı? Не возражаете, если мы подождем вместе с вами, будем отгонять от вас бабников?
Ebedi Canavar'ın tüm dünyamıza sızmasına engel olmak için Zümrüt Şehri'nin çevresinde bir duvar oluşturdular. Они построили стену вокруг Изумрудного Города, чтобы Вечный Зверь не потопил наш мир.
Cleatus, çocukları istismar etmene engel olmak zorundaydım, bu yüzden ben de karına e-posta gönderdim. Клетус, я должна была остановить твою эксплуатацию детей! так что я послала ей e-mail...
Bu Zach'in gelmesine engel olmak için bir önlem. Это на тот случай, если Зак вернется.
Bir Seelie'nin zorla sorgulanması ve muhtemel ölümüne engel olmak Anlaşmalar'ı kurtarmış olabilir. Предотвращение принудительного допроса и возможной смерти фейри, возможно, спасло Соглашение.
Öğretmenler ona engel olmak için bu dövmeyi yaptılar. Учителя набили ей татушку, чтоб остановить её.
Bir şeye engel olmak istememiştim! Я не хотела вам помешать!
Sizin alışverişinize engel olmak istemiyorum. Не хочу мешать вашему шоппингу.
Şimdi işim bittiğine göre Seattle'ın atık sahasında fazla yüke engel olmak için bu şişeyi geri dönüşüm kutusuna atacağım. А теперь я отправлю эту бутылку на переработку, чтобы избавить мусорные свалки Сиэтла от лишних нагрузок. Смешно.
Böyle bir şeye engel olmak ister misin? Ты в самом деле хочешь этому помешать?
Kavgaya engel olmak istedin. То есть предотвратить драку.
Bir de seni kendime aşık etmek, kendini öldürmene engel olmak ve portakal suyu içmeni sağlamak var. Это - влюбиться в меня, остановить тебя от суицида, или заставить тебя выпить апельсиновый сок.
Gelecek kuşakların kötü akne kremi seçmelerine engel olmak gerek. Предостерегать следующее поколение от выбора плохого крема от прыщей.
Dinle, özel mülke graffiti çizmene engel olmak istemiyoruz. Можете и дальше ставить свои тэги на частную собственность.
İyileşmesine engel olmak istemeyiz değil mi? Мы же не хотим помешать этому?
Buna engel olmak zorundasın. Ты должна предотвратить это.
Baştan çıkarılmana engel olmak için fazlasıyla güçsüzsün. Ты слишком слаб, чтобы сопротивляться искушению.
Bilirsin işte, sürprizlere engel olmak. Сама знаешь, чтобы избежать сюрпризов.
İlk yağmur ve şiddetli rüzgar kendini gösterdiğinde insanlar hala ahşap panellerine çekiçle vuruyor, market alışverişlerini yapıyor, Facebook'ta canlı yayın başlatıyor ve hayatlarını tehdit eden gelgite tanık olmak için kendilerini tehlikeye atıyorlardı. Первые ливни и порывы ветра уже достигли островов, и люди продолжали заколачивать свои окна деревянными досками, совершать последние пробежки в супермаркет, вести трансляции в Facebook и рисковать жизнью, чтобы стать свидетелями смертоносного величия огромных волн и прилива.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.