Sentence examples of "evlat edinmeyi" in Turkish

<>
Biz de Kore'den evlat edinmeyi başardık. Мы смогли удочерить девочку из Кореи.
Onu evlat edinmeyi düşünüyorum. Я подумываю его усыновить.
Boşanma davam geçen hafta sonuçlandığı için Yargıç Richwood evlat edinmeyi karara bağlamaya hazırmış. Поскольку мой развод завершился на прошлой неделе, судья Ричмонд готов закончить усыновление.
Bunların arasında: Yerli halkın kendi kaderini belirlemesi; ücretsiz, kaliteli eğitim; yeni bir iş kanunu; göçmenler için haklar ve göç idaresi; evlat edinme ile eşitlikçi evlilik; tedavi amaçlı kürtaj; yeni uyuşturucu madde politikası; ücretsiz, kaliteli sağlık hizmeti; Şilili sanatçılar için haklar; barajların olmadığı bir Patagonya; ve adil barış vardı. Требований довольно много, среди них: самоопределение коренных народов, бесплатное качественное образование, новый трудовой кодекс, права иммигрантов и миграционное регулирование, равность мужа и жены, усыновление детей, право на аборт по медицинским причинам, новая политика в отношении наркотиков, бесплатная качественная медицина, права чилийским людям творчества, Патагония без плотин и свободный мир.
Sizi evlatlık edinmeyi kabul ederek sizin babanız oldum. Согласившись взять вас, я стал вашим отцом.
Burası özel mülk, evlat. Это частная собственность, сынок.
Her zaman yeni dostlar edinmeyi severim. Мне всегда нравилось заводить новых друзей.
Bir kere daha söyle evlat, nereye gidiyorduk biz? Повтори ещё раз, дружок, куда мы едем?
Arkadaş edinmeyi beceremiyorsun, değil mi? Не получается завести друзей, так?
Podyumların önemi yok, evlat. Платформы не важны, сынок.
Bir de kedi edinmeyi çok düşünüyorum. А ещё я подумываю завести кошку.
Lordumuza, yaptığın miğferi göster evlat. Покажи деснице свой шлем, парень.
Büyükbaban haklı, evlat. Дедушка прав, сынок.
Seninle bir şeyler yapmaktan çok zevk aldım evlat. Мне было весело мастерить с тобой, сынок.
Tea, gerçekten üvey evlat. Она же их приемная дочь!
Kabul edildin, evlat. Ты принят, сынок.
Ceketini giy, evlat. Надень пиджак, сынок.
Zaten doğru tercihleri yapmaktasın, evlat. Ты сделал верный выбор, сынок.
Sandalyeyi yere bırak evlat! Опусти стул, сынок!
Bi 'tarafını incitmek istemiyorum, evlat. Я не хочу обидеть тебя, сынок.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.