Sentence examples of "fiziksel" in Turkish

<>
Fiziksel olarak imkansız, o yüzden daha önce yapan olmadı! Такого еще никто не делал - физически это было невозможно!
Wraith ona orada fiziksel olarak zarar veremez değil mi? Рейз ведь не может нанести ему там физические повреждения?
Kendini fiziksel dünyadaki bilgilerimizi arttırmaya adamış küçük bir grup. Маленькая группа, призванная расширить наши знания физического мира...
Temel olarak fiziksel bir egzersizle dikkatini dağıtarak sesini serbest bırakmaya dayanıyor. Надо отвлечь себя неким физическим упражнением, дав полную свободу голосу.
Otopsi bulgularına göre bunun nedeni fiziksel travmaların beslenme yetersizliğiyle artması şeklinde. Böylece travma dokularının yerine yenisi konamamış. Вскрытие показало эффект множественных физических травм усугубленный недостаточностью питания в силу чего регенеративные процессы были сильно угнетены.
Kadınlarda kısmen duygusaldır. Yani bir kadının tamamen fiziksel bir cinsel fantezisi olamayacağını mı söylüyorsun? Ты хочешь сказать, что у женщины не может быть чисто физической сексуальной фантазии?
Fiziksel bir forma ihtiyacımız var ve sizin ölüleriniz terk edilmiş. Нам нужная физическая форма, а вам мертвецы не нужны.
Ne olduğunu kabul etmesem de olur. Ama fiziksel varlığının hakkını vermeliyim. Я не обязан признавать твою сущность, но физическое существование признаю.
Evrenimiz, diğerleriyle aynı fiziksel alanda bir arada var olur. Наша Вселенная сосуществует со множеством других в одном физическом пространстве.
Beş yıl önce, öğrencilerle uygunsuz fiziksel temas nedeniyle Oregon'daki bir lisede koçluk görevinizi kaybetmişsiniz. Пять лет назад вы потеряли место тренера в Орегоне за неприемлемый физический контакт с учениками.
Bu yüzden kürenin parçasını onların korkularını fiziksel bir forma sokacak bir katalizör olarak kullandı. Тогда он использовал фрагмент Сферы как катализатор, чтобы дать их страхам физическую форму.
Pekala, Sid. Ted Carver'ın boyunun ve fiziksel durumunun kurbanın vücudundaki yaralarla uyumlu olup olmadığını öğrenmeliyim. Мне нужно знать, сопоставимо ли телосложение и сила Теда Карвера с травмами на теле жертвы.
Eşim Dinle ve ben bir çok fiziksel bir ilişki etmişti. Послушайте, у нас с женой были очень телесные отношения.
Tarikatlar önce sizi fiziksel ve zihinsel açıdan yıkar, bunu da tecrit ve mahrumiyetle yaparlar. Секты ломают людей как физически, так и духовно, обычно через изоляцию и депривацию.
Fiziksel zorluk, acı ve dayanıklılık. Физические испытания, боль и выносливость.
Dört yıllık fiziksel ve zihinsel taciz. Четыре года морального и физического насилия.
Onlar için zaman başka bir fiziksel boyut olabilir. Для них время может быть другим физическим параметром.
Ama bu hastalık bedende hiç fiziksel iz bırakmaz. Но болезнь не оставляет физических следов на теле.
Fiziksel bağımlılık yapmadığında, uyuşturucu hafif mi, yoksa ağır mı, nasıl ayırt edeceğiz? Что позволяет нам отделять лёгкие наркотики от тяжёлых, когда они не вызывают физической зависимости?
Bu fiziksel bir hastalık, zihinsel değil. Это физическая болезнь, а не психическая.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.